Üç Kuruşluk Sevdan
Yanılgımsın
Belki de Ah’ım ... Çekiyorum sevdamı üzerinden Çıkarıyorum büyük hışımla kendimi senden Nasıl bir arada tuttun bizi hissettirmeden Aynı anda nasıl sevdin iki kadını ? Nasıl sığdırdın bizi söylesene! ’yüreğim’ dediğin o lanet olası yere ! Tanıyamadın mı... Anlamadınmı sevgimin büyüklüğünü Utanmadın mı ar değmeyen yanınla? Okyanuslar kıskanırdı oysa aşkımı Yoktu kıyıları.. Dağlara yazsam adını.. Dağlar dağlara karşı durur.. Adam gibi adam olsaydın da Yüreğime kazısaydım ellerimle adını.... Adamlık kalıbına bürünmüşsün.. Yazdıkların ettiklerinin tersine hüküm sürmüssün. İki kelime ile aşkı tasvir etmişsin.. Şimdi , Yüreğimdeki aşkı yaz bakalım Yeter mi bildiğin lisanlar... Yaz hadi yaz da adam sansınlar... Hakkını veririm hak edene.. Yüreğimde yeri olur adam gibilerinin. Gömmesini de bilir yüreğim Yalanı riyayı hayatında yer edineni. Sahtekarlığa kitabımda yer yok! Serbest piyasa aşklarına tahammülüm yok! Biletini keserim ihanetin , affım yok! Kalbim iflas etmez benim senin gibilerle ,sermayem çok. Ağardı kalbimin yosun tutan yanı Eyy ulan adam! üç kuruşa sattın içimdeki aşkı... Oysa Ölüm bile olsa içimdeydi aşkın Seni ’şerefsizler mezarlığı’na gömdüm Ettiğim bütün dua’larımı bir bir toplayıp Sevişlerimle terk ettim... Bilmeliydim ;Ağırdı kalbim, üç kuruşluk göğüs boşluğuna senin Bilmeliydin ;şerefsizce değil ,ölümüneydi seni sevişlerim Yakışmadı hemde hiç yakışmadı adamlığına Güçlü olup ödeyelim şimdi Adi’liğinin acı bedelini. Bunu bana yapmayacaktın; ’yuh’ lar sana Kanmayacaktım sevdana ; ’ çok yazık’ lar bana . Aşk-ı Kıyamet . |
Yürek ihanet görmesin