İLK DEFA ARDIMA BAKARKEN BULDUM KENDİMİİlk defa ardıma bakarken buldum kendimi Bırakıp gitmeye kudretim yok Işığının olmadığı her sokak karanlık O kadar yorgun ki naif ruhum Nereye düşsem orada Sanrılı hislerin duraksız karmaşası Sana adanmış savunmasız sızılarım var benim Her köşem enkaz En çok da seni özlerken yeniliyorum hayata Kendimle rekabetimin mağduruyum Sazlara, sözlere Yüzlerce, binlerce lügata baksam da Hangi hecede yazılır güncesi Derdine düştüğüm sensizliğin bilemiyorum Derin bir sükuta sarıp sarmalayarak Gizlemek mümkün mü serdeki deliliği Zamanın her dokunuşunda Sevdanın yası tutulur yüreğimde Matemle biten her anın aymazlarındayım Yazmak azaltmıyor acıları bilesin Satır aralarında avunurken bulsan da kendini Apansız gecenin bir yerinde Gün ortasında Ya da olmadık bir zamanda Elemin sırça köşkünden çıkıverir leyli kederler Ve kavruk bir sızı belirir sol yanında Ne kadar yağmur yağsa da Ne kadar su aksa da köprülerden İçinde bilmediğin bir yerler acır Aynalara içlenirsin... Velhasıl Madara ettiğin bu sevdanın suç ortağısın bilesin |
Elemine, kederine, hüznüne de zamansız yakalanırız çoğu kez apansız bir şekilde.
İşte böylesine mükemmel yürek seslerine işaret eder yürek yangınları o zaman.
Geride böylesine harika dizeler kalır nagehan...
Tebriklerimle Sibel Hanım...