KorkarsınFikrimizi önümüze katıp arşınlarız yolları dilimizde yananlara yakılmış türkülerle gidenlere ince bir ağıtla sürteriz sokaklarda bir kağıtla bir kalem yeter ikimize. kelimeleri dizelemek sevda sızılarını damıtarak en keskin içki niyetine içmek bize düşer bülbülün çilesini bölüşmek ve penceremize gelen güvercinle kuş dilinde dertleşmek bizim işimiz. ağustos böceklerini soprano niyetine dinleyerek ağzımızdaki şarabı sarhoş etmek bize yakışır ve canımızdan can alarak çıkan heceleri aşk ışığında dil işiyle işlemek sesleri seslere vurarak tanrıların huzuruna destursuz çıkarak haykırmak yürek ister. Peki havadaki sevdayı kim sezer kim bekler rüzgârla selâm kim bulutlara güvenir de çoraklara sevgi eker kim gider olmadık aşkların peşinden ve nerede olursa olsun başı dumanlı kalbi yamalı yaşamayı kim becerir. Peki kim aşkı için imana gelir? şair. girme ruhuma derinliklerimde çok eskiciler boğuldu sakın yorganımın altına bakmayı düşünme korkarsın sana gösterdiğim yüzüm yeter çek o kıllı ellerini beynimden sen benden ne anlarsın. ö.n. |
Bütün olarak belli bir kurguya sahip şiir. Neyi anlatmak, neyi aktarmak istediğini biliyor şair. Kendinden başlayarak karşı taraftakine oklarını yöneltiyor ve kimi yerlerde sert, kimi yerlerde sade ancak net olan fikir ve düşüncelerini paylaşıyor okurla. Verdiğini alabiliyor mu okur, bilinmez. Ancak almaya çalışmalıdır düşüncesindeyimdir ben. Birebir alabilir mi bilemem…
‘kelimeleri dizelemek’ ile başlayan bölümü ‘-mek’, ‘-mak’, ‘-erek’, ‘-arak’ ve ‘-r’ ekleri ile destekleniyor; ancak bu kullanımlar şiirdeki okunuş ve akıcılığı nasıl etkiliyor. Önemli olan budur bence. Keza ilk bölümde de okunuş ve akıcılık açısından biraz sendeleme seziyorum. Seçilen kelimeler ve anlamları yerinde olsa da bunların birbirine kaynatılması konusunda bir şeylerin eksik olduğu hissine kapılmadan edemedim açıkçası. Biraz zorlama yazılmış olabilir mi diye düşünmeden edemedim.
Ve dahası ‘peki’ ile başlayan iki bölüm şiirsel akıcılığı yakalamamış gibi geldi bana. ‘kim’lerin çokluğu ve ‘-r’ eklerinin gözü yorması sonucu bir aksama meydana geliyor şiirde.
İlk okuduğum zamanda damakta tat bırakan yer olarak şiirin finalini düşünmüştüm ben. Şiir boyunca ilerleyen öfke, isyankâr dil, kelimelerin dizilimi ve anlamsallığının bütünü sarmalaması burada çok açık bir şekilde okuru sarıyor bence.
Şiirleri bölüp almak hoşuma gitmese de bu şiirde beni en çok cezbeden şiirsel açıdan şiirin final kısmıdır…
Tebrik ederim Sevgili ÖmerNazmi, her ne kadar bütün olarak değil de belli bir parçasını sevebildiğim şiirinizi…