aşk ve saflığın masum büyüsü...içinde mavinin en saf tonu olan bir kadının resmini çizerken, kıyısı olmayan bu aşkın derinliğinde kayboluyordum hesapsızca. Masmavi deniz gözlerine yansıyan bu saflığın, bir kıyısı ve bir şiiri yoktu.. ve hiç bir şiir yüzünün her karesinde dilim dilim dolaşan bu denli bir masumiyeti anlatamazdı. anlatsa bile çaresiz kalırdı. Şimdi ben bu yüzün masumane saflığında düş yolculuğuna giderken adım adım, kıyısı olmayan bu derinliğin içinde yanıp yanıp tutuşuyorum. alev alev yandığım bu aşkın közünde, mısra mısra,dize dize yayılan şiirlerim beni teskin ediyordu. ve seni koklamadığım ve hissetmediğim her şey anlamını yitiriyordu bende. Bu denli güçlü duyguları hissettiğim, bu denizin içinden , aşkın en nadide şiirlerini çıkarıyordum gün yüzüne. öyle ki çıkardığım her şiirde seni yaydığım mısralarımla bütünlü/ yordum. ve her bütünle biten şiir de deniz gözlerinin içinde büyüttüğüm o saflığın masum büyüsüne bir kez daha vuruluyordum. Bir kez daha… Kırşehir/Ağustos 2013 |