büyüyen tutku.bir kadının resmini çizerken beyaz tuvale, gözlerinin içindeki tebessüme karışan o muhteşem saflığın derinliğinde kayboluyordum hesapsızca. o gözler , ve içine hükmeden o saflık beni bilmediğim kıyılara, ve tanımadığım düşlerin içine sürüklüyordu. Ve her dalıp gittiğim düş Tutkunun ötesinde Bir vurul/ muşluk ile karşı karşıya bırakıyordu beni. Öyle ki yüreğim bu durum karşısında Havale geçiren bir çocuk gibi çaresiz kalıyordu yanıp tutuşurken. bazen de sessiz bir kıyı kadar dudaklarımı kıpırtısız ve lal bırakıyordu tesirinde.. ki Sözcükler o an inzivaya çekilmiş dudaklarımın arasından çıkmazdı saatlerce. yani kendi limanına demir atmış Ve ruhunu tanrıya teslim etmiş Ölü bir cesetten farkım yoktu. sadece acıyı ve büyüyen bir tutkuyu hissediyordum.. şimdi ise bu tutkunun içinde her gün biraz daha kayboluyorum. Kırşehir/2013 ağustos |