terkedilmiş bir harf gibine yazayım kime hem dilimin ucuna gelip giderken şiire yakışmayan küfürler bir şey vermeyen sözcükler gözümün önünde dans ederken terkedilmiş bir harf gibi kalın bir tabakayla örtülmüşse üstüm gelecekte hiç anımsanmayacak topluluk kendince kalabalık bilmiyor ki sadece bir gülün kopuk yaprağı değil bu yara tümün ayrışması bütünken sitemim aydınlıktan körleşen gözlere küme küme toplanması insanların sanki her rengi yaradan ayrı kardeşlik falan safsata gibi herkes ayrı burçlara bayrak dikme telâşında toprakları bölmek, ayrı sınırlar çekmek bir dinde toplanmak masalı da yalan öldürülürken din kardeşi ayrı dinden gibi Irak’lı Suriye’li haçlı bir araya geilip bütünleşmişken bir şiirin içinde ayrışıyoruz parçalanıyor ülkeler batıya yem olsun; şiirimden on böcek iki kurdele eksik olsun dilim gerçeğe dönüyor anlamsız iç çekmeler zamanı değil önüme koyduğum kâğıtta sevgi yazıyor dilimde gevelemeden bildirimi sunuyorum dünya istediğimiz yere dönüyor neden bir araya gelemiyoruz şu kapalı pencereleri açalım önce odaya tertemiz kardeşlik havası girsin ölü önümüzde bırakalım arkamızda kalanları arayalım o yitik harfimizi sonra yerine koyalım biz yönünde dönsün dünya 23. 5. 2013 / Nazik Gülünay |