Nisan'ın anımsattığıyağmurlu havaları sevmiyorum dedim aynı fikirdeyim dedi pek çok kişi aslında nisan’ın sisli olması alında bir çizgi düşündüren yine de çıktık alışverişe selâm vererek elma çiçeklerine hayaller kuracağım bir gün olmalıydı günlük güneşlik tuali alıp balkona çıkacağım manzara güzel, nisan soğuk ve hiç durmadan çalışıyor yan inşaatte işçiler parkta yürüyüşe çıkmalıydım erken saatte yine Birgülle karşılaşırdım bilirim bir akrabam gibi gülümser bütün pembeliği üstünde belki yine annesi yalnız bırakmamıştır bir gölgede oturur Birgül çocuklarını anlatır Antalya’daki eski eşi çocuklarını doldurur sadece bir, iki kez gelmiştir büyük oğlu küçüğü dersen hiç Birgül’ün yüreği doludur kendini yürüyüş diye atar sokağa babası ardındadır bir bekçi köpeği gibi herzaman boğazından geçmeyen zehir, acıdır ben de beni açarım Birgül’e dertlerimiz ortaktır ikimizde iki çocuk, anne, baba derken kardeşlerin hayırsızlığı kaçırmaları dul başımıza ağzımızın tadını bu günler de geçer der teselli oluruz şu sisli nisan gibi çocuklar evini bulur biz yine yürürüz Birgül’le parkın yürüyüş yolunda o pembe pembe gülümser! 19. 4. 2013 / Nazik Gülünay |