ÇakırBir dağ köyü var, yamaçlarda bir serüven, Ormanın derinliklerinden yankı bulur her çığlık, Yavaşça süzülen bir kuş, gökyüzüne eğilir, Adı Çakır, rüzgarın öyküsü, kaybolmuş bir iz. Kanatları keskin, bakışları derin, Göğün mavisinde özgür, toprağın yükü yok üstünde. Bir bakışla dağları aşıp, karanlık ormanlara karışır, Sonsuzlukta kaybolan bir iz, Çakır olur, kaybolur. Yıllar boyu izledi, her akşam güneşi, Bazen denizin ötesinde, bazen yerin dibinde, Ama hep bir düşte buldu kendini, Uçmak mı en büyük hayal, yoksa kaybolmak mı? Çakır, bir zamanlar gülümsediği dağlardan, Bir kış sabahı, gitmek zorunda kaldı. Bütün kasaba sorar oldu: "Nereye?" Ama rüzgarla birlikte, her yere Çakır gitti. Ve şimdi dağlar hala sessiz, Rüzgar hâlâ çakır gibi geçer, Her bakışta bir hatıra kalır geriye, Biliyoruz: Çakır hep vardı, hep var olacak. |