düş terzisiYol gibi uzuyorum sana Sokakları tenha caddelerin kirini pasını sürüp üstüme Bir avuç su serpiyorum umuda Ayak izi, teker izi, sevda izi … Silinmiyor Dağılmıyor da Yolcusuz otobüs kırgınlığından Otobüssüz yolcu yılgınlığına terfi edenlerin tanıdık yorgunluğunu okşuyor gözlerim Nasırlı ellerin ve ayakların şeref sancaklarını dikiyorum birkaç sözcükle gidiyor dilimin pası Kendine şakıyan bülbüllerin sağırlığını En iyi güller biliyor kuşkusuz Ve yağmurun ıslattığı şemsiyeler biliyor kıymetini güneşin Susadıkça susuyorum ben sana rüyalarımda Sen bir söğüt oluyorsun gölgesine uzandığım Meltem esintisiyle eğiliyor yüzüme Salıncak kurduğum dalların Dikili hiçbir ağacım yoksa da Sahipleniyorum tüm ormanları Her kuytuda gözlerini buluyor gözlerim Düştüğüm karanlıkta Müdavimi oluyorum dipsiz dehlizlerin Sessizlik Ah bu sessizliğin dili! Hiçbir lügata sığmıyor alfabesi Dilime bağladığım çaputların düğümü çözüldükçe Artıyorum ben sana kuşkusuz Dönüyor yoksunluğunla düzdüğüm çeyiz sandıklarının anahtarları Yokluğuna giydirdiğim gelinlik Bir duvak düşlüyor tülden Terzi edasıyla örüyorum kirpiklerini Alıp göğsümün üstünden |
Ah bu sessizliğin dili!
Hiçbir lügata sığmıyor alfabesi
.....
Her yeni şiirin diğerini aşıyor sevgili arkadaşım.
Sevgiler alkışlar İzmir'den..