an şimdibir şairin kaleminde rastladım sana tv’ de o sığ dizilerden biri… uyumsuz seslerin arasında o ahengi tanıdım: bizdik ülkem yanıyordu dünya zıvanasından çıkmış… hissizleşmiştim; yalnız, kedimin varlığı yüzümü güldürüyordu bir et parçasına, müstesna sevinçler veriyordu bir şair seni anlatıyordu “her şeyin bir yansıması var; seninki birden çok sana da bu haksızlık gibi gelmiyor mu?” geçmiş zaman şimdiye dönüyor bir şair, dolanmış yumağın içinden bir ip çekiyor; sarıyor geçmiş, gelecek, şimdi hepsi bir an oluyor an şimdi şimdi, şefkatli ellerin saçlarımı okşuyor başım göğsüne düşüyor ellerinin hafızası bir bir uyandırırken geçmişi tüm yollar aynı yere çıkıyor dünya yuvarlak zaman dairesel onlarca duygu iç içe yaşıyor bir şair seni anlatıyor; sen beni aynalardan geçiyoruz, ayna tutarken birbirimize kedim karnını gösteriyor, muzipçe “elbette severim.” |