Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
S O Y T A R I şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
S O Y T A R I şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
kazananı olmayan, ve kıyamete kadar da asla olmayacak olan bir denklem yazmışsınız,
bazen insan gözü haddinden fazla miyoplaşır, hele ki muhatabınız, kendisini yere göğe sığdıramayan biri ise, bunu gerçek sanmak, doğası ve hayatı saf ve temiz olan insanlar için çok normaldir.
sonra ama, bir kırılma olur, Tanrı acır merhamet eder de kuluna, numarası tam bir gözlük giydirir gözüne.
aaa. oda ne? meğer taptığın, yerler gökler kıymetine erişemez dediğin kişi kendisini ortaya serivermiş. niyetler,düşünceler,istek ve hayallerin hiçbiriside beş para etmezmiş.
bu durumdan sonra işte sizin şiiriniz yazılır.
kimse kazanmamıştır, asla da kazanamaz.
böylesi durumlarda alıp başını efeler gibi gitmeyi bilmekten başka çare de yoktur. "Sayın sülük gibi" :) gidenler hep en anlamlı işi yapmışlardır benim gözümde, durmak imkanı olsa muhakkak dururdu çünkü. durulamayacak bir durumun olduğu yerde, ortamı terketmek safi onur ve insanlıktır zira,
zaten denklem iki unsurdan ibaret olmalıdır her zaman. ki denk bir denge sağlanabilsin çoklu denklemleri kuranlar ancak, kendilerini çözümsüz kördüğüm bir işkenceye mahkum ederler. aslında bunu açgözlülükleri ile yapıp, bir marifet de sayarlar, kararsızlıklarını sürdürürler, ellerinin altındaki fırsatların çokluğunun aldatıcı zevkine dalarlar.
herkesin hayatı ile aynı anda oynayabilmek ayrıcalığına sahip olduklarına nasıl vehmetmekte iseler artık.
ne sülük ne de sümüklüböcekte suç aramayın, her ikiside iki küçük sümüklü çocuk zira, hayatı boydan boya sayısız kez arşınlayıp, artık kitabını yazmaya soyunanlara karşı ellerinden ne gelirdi?
ve diyorum ki; bu denklemi kuran kahraman faturasını sahiplensin bizahmet..
diğerleri için ise olması gereken, tüm kapıları kapatıp, görülmüş tüm rüyaları da unutmak olmalıdır.
hayat bu kadar karışıklıklara beyin yoracak kadar uızun değil, ama bir şiir ve bir fikir söyletiyor bizde söylüyoruz.
kime ne? değil mi. aslında söylemek söylenmekten ibaret, bu ise faydasız bir şey.
değindiğiniz konular çok tanıdık, üstelik ben yazsam ancak bu lisanı kullanabilirdim, bu kadar yazabilirdim
siz yazıyorsunuz bana iş kalmıyor, ama alta düşünce eklemek te çok onarıcı ve iyi geliyor doğrusu.
aşkın kendisi başlıbaşına bir dengesizliktir diye düşünüyorum zira aksi bir örneği ne kendim yaşadım ne de yaşayana şahit oldum,,bu manada şayet sorun olarak adledersek meseleyi çözümsüz gibi duruyor,
insanı sevda sardığında,,sevdiğinin gözünde ve gönlündeki farkın farkına varıyor sonunda,,bu fark onu diğerlerinden ayrıcalıklı kılan bir meziyettir,,bazen fiziken bir aryıcalık,,çoğu kez de içte olanın sadece sevgili tarafından keşfedilen bir farlkılığıdır sadece,,mesele bu farkın varlığının aslında karşı taraf için çokta mühim bir ayrıcalık olarak görülmediğinin geç te olsa farkına varılmasıdır,,
kimse kimseyi sevmek zorunda değil elbet hatta sevgi ölene dek sürülecek bir aktin anlaşmasıda olamaz bana göre zira içten gelen her ne ise zaman sonra artık içten gelemiyorsa bunu anlamak gerek,,
meselenin özü şu;
herkesin kendini aldatma hakkı olabilir ve bu olsa olsa en fazla kendisini bağlar amma sevginin ve daha da ötesi öfkenin dahi sahtesini icat edip başarabilecek kadar kuvvetli bir kudrete sahip olana her şeye rağmen bağlı hissetmek kendini,,çok ama çoook sinirbozucu sahiden,
Aşk öyle birşey ki yenılır yutulur demedıgımız cok şeyi yedırır ve yutturur , nelere boyun eydıgını alattıgın zaman belkı yaptıgın fedkarlıkdan suratına tukurulecek oldugunu bıldıgın halde fedakarlıga devam etmek anlatamamak yaptıklarını aşk işte bu neler neler yaptırıyor
ve malesef haketmeyeni sevmişsiniz...
Adaleti, haksızlığı görerek öğrendiğimiz bir dünyada yaşıyoruz malesef...
Adaletin kendisinin örneği pek nadir..