Kelime anlamları bozulmuş dilleri kullanırlar Sararmış dişleriyle saptırırlar kutsal ! cümleleri İnanırız kimimiz gönüllü kimimiz prozac ile gerçekmiş gibi
-Bir tek Flaccus ve Pindar’ın mı ölü sanırsın dilleri ?-
Sâhi Lelia sen neden çok seviyordun devrik cümleleri ?
Tanrılar şanslıdır...
Kimse laf ettirmez eserine Taşlamaya kalksak hak etmesine rağmen ibadet t/adında bir piyes başlar sığ bir koreografi eşliğinde ardından küfür replikleri gözyaşı derlemeleri
-Robespierre boşuna yırtmamış şiirlerini-
Sâhi Lelia sen ağlarken nereden bulurdun küfürlü cümleleri ?
Tanrılar müziği sever...
En çok da güftesini yazdıkları besteleri Notalar tam notalar eksik ne fark eder Nasılsa uyuştururlar beynimizi Orpheus gibi
-Vardır hepsinin de eitel bir kimliği-
Sâhi Lelia sen hangi şarkıyı seçmiştin yakarken dileklerimi ?
Doğrudur düşene kadar tenlerine mürtedlerin nefesi Güçleri gölge boylarında gizliyken bizde gönüllü iken körlüğe çekip almazlar ki güneşi
-Keşke dinlemeseydik Phytia’nın kehanetlerini-
Sâhi Lelia sen neden gölgelere koyardın ayak izlerini ?
Tanrılar kibirlidir...
Derme çatma da olsa ayinlere bayılırlar Sömürgeci ruhlarının umurunda değildir ne insan ne şiir itaat yoksa ikisine de yüzlerini çevrilir
-Boş yere yedi başını Kirilov yokluklarını ispat için-
Sâhi Lelia sen neden yüzünü secdeye hiç sürmedin ?
Tanrılar sevişmeyi bilmez...
Utanç içindeki yüzlerini şaşalı maskelerle gizlerler bu yüzden Kiminin teni bozuktur kiminin dili Bazen her ikisi
-Kleist’in dengesiz kahramanlarını bilirsin-
Sâhi Lelia sen neden hep karanlıkta seviştin ?
Tanrılar hayal kur/a/maz...
Çalarlar müritlerinden ve uygunsuz zamanlarda alay ederler /Vardır çiğ süt emmişlikleri...Yeminle / Olmayacak fanteziler çekerler fal oklarından kaba elleriyle Nezaketsizce ve mecaz da kullanmazlar iblisler gibi ki tevil edip kandıralım kendimizi
-Pontius ! İsa’yı bırak da Tanrıları kırbaçla-
Sâhi Lelia sen neden hayal kurmuyorsun dinlenirken kollarımda ?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sen Ben ve Tanrılar Üzerine şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sen Ben ve Tanrılar Üzerine şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"-hani herhangi bir duygusunun bile kölesi olmaktan kurtulamayan insanlar- bırakalım gerçek bir tanrıyı sahtesini bile yapamazlar hatta hakkında harf bile konuşamazlar :-)
aslında bir korkum var bu şiirle ilgili acaba insanlar şiirde gerçekten Tanrılardan mı bahsettiğimi sanıyorlar"
Şiirin hikayesi bölümüne; yorumlara verdiğiniz cevapları derleyin toplayın ve ekleyin. süper olur.Şiir zaten bir labirent gibi. Kimi okuyan kayboluyor. yolu bilmediği için kimileri ise doğru adrese ulaşıyor sağ salim. Yorumlara cevaplarınızı lütfen değerlendirin.Bir yazı dizisi bile olabilir. Hatta yorumu yapan kişi soran olursa; soru cevap seklinde cok daha güzel olur.
tabi ki bir öneri bunlar...
tanrıları kırmaya devam...kaleminiz balta madem...
Tanrı Allah dışında -ki Onun esmaları var- tapılan her canlı cansız icin kullandığım bir kelime ki burada kadınları kastediyorum şiirde Kendisini tanrı zanneden ya da erkekler -adamlar değil- tarafından tanrılaştırılan kadınlari kastediyorum :)
Yorumları da okuyunca nereden başlayacağımı bilemedim. önce eksikliğinden; +18 koymayı unutmuşsun... biraz uzun yazacağım çünkü bu sanal tanrılar benim çok ama çok ilgi alanımdaydı.
Şu anda dünyayı karmaşaya dönüşmesinin en büyük nedeni. Aydınlanma çağının hediyesi. Kilisenin bağnazlığından kurtulan insan bir yanlıştan başka bir yanlışa antik yunana sarıldı. Sonrasında sahte tanrılar filozof kıvamında sahte peygamberler. Bizimkilerin aydınlanma çağına balıklama atlaması bahsi diğer onu geçelim...
Dünyadaki şu anı Rönesanstan başlayan bir süreçle anlamayı yeğ tutan birisiyim. Ve bunu şiirde de dile getirme çabalarım oldu ama sizin kadar bu konuya vakıf olmadığım için beceremedim.Ama hep eksikliğini hissettim. Bu çağın felsefesi şiirde eleştirilmeliydi.Bu şiiri okuyunca tamam işte bu deyip derin bir nefes aldım. size çok teşekkür ediyorum. çağımızın zihinsel putlarını, onların tanrıları da olan sanatla yıkmaya devam etmelisiniz. bu donanımınızın olduğu anlaşılıyor. kalem kılıçtan keskindir. Siz öbür şiirleri bize bırakın...
Not: karışmam ama, şiirlerini anlamayıp eleştirenleri sayfanızdan kovmayınız. Ben naçizane şöyle düşünmeyi tercih ederim: Bu şiirin bir yönüde insanın tanrılaşması ve bu fısıltının giderek ete kemiğe bürünüp sinsice 'biz' olması.böyle bir kültür içinde yetişen insanlarımız sınırlarını hayat içinde aşabiliyor. Fotoğrafın bütününe bakabilme nasibine erişmiş sizin gibi insanların, bu kabulü yaparak tavır belirlemesi beklenmez mi? Burada ölçüyü kaçırmak vermek istediğimiz mesajın kapılarını kapatmaz mı?
selam ve dua ile kalınız. sizi keşfettiğime sevindim. Sizi takip edeceğim.
teşekkür ederim selahattincansız bir kaç cümle kurmalı bu yorumun üzerine ben dünyayı Adem ile Havva'dan başlayarak anlamaya çalışıyorum aydınlanma çağında insanın Rabden kopuşu ve Kendisini tanrı hissetmesi hoşuna gittiği için çok tutulup sevildi yol bellendi ama öncesinde firavunlar da belki biraz farklı yoldan da olsa bu Tanrılaşmayı denemişti sonucun hüsran oluşu açlıktan ölen çocuklardan belli donanımın olması olmamasını pek bilmiyorum ben sadece öğrenici olmaya hayat boyu bunu sürdürmeye niyetlenmiş İKRA yolcusuyum şiirleri eleştirenleri kovmak meselesinden kastı bilmiyorum ben eleştirenleri değil hakaret edenleri kovuyorum mesaj vermek isteriz ama bir de vermek istediğimiz o mesajdan vermek istenilen kişinin nasibi var mı bu da önemli nasibi olmayanı uzaklaştırmak belki bu kader çizgisinde -şaka tabiki- yorum için emek harcamışsınız çok teşekkür ederim ve bu yorum şiiriin altında en şık duran yorumlardan biri oldu...
------Evet "Tanrılar"asla kün demez kül der.... bu tek satır bile başlı başına bir şiir....Tanrılar degilmidir ki bir çok meshebi şaşırtan......yazan güçlü kaleme sonsuz saygılar....
Tanrıları önce icat edip sonra dediğini dinleyen herkes şaşırır... kadınlar ve erkekler tanrı/lar olmayı bırakmalıdır kimse kimseden tanrılaştırılmayı beklememeli dansta eşlik eden eşleriz birbirimize...
bir sır vereyim (sizin yorumunuz üzerinden genel bir anlatım) Tanrılar ... Tanrılar...ile başlayan kısımlar ,aşık olunan insanların aşıkları karşısındaki tavırlarını anlatıyor bir tanrılaşma çabası gibi davranıyorlar insanlar aşık olunduklarında halbuki aşkı yaşamak o aşkın içine "kendilerini" katmaktan vb yana bir çaba koysalar aşkın hakikatine de erecekler ve neredeyse kimselerin bilmediği hayatlar hazlar keyifler yaşayıp makamlar görecekler....aşkın içine karşı tarafın değil kendilerinin ne kattığına bakmadan hep karşıdakinin neler kattığına bakarak bir yol yöntem aşk hayat kurguluyorlar hatta çoğu insan gönülün işi olan aşkı aklın işi gibi akılla mantıkla değerlendirme yanlışlığında...AŞK ORADA BİR YERLERDE DURUYOR TÜM SAF HALİYLE LAKİN İNSANLAR KENDİLERİ OLMAKTAN YANA DERTLERİ KOMPLEKSLERİ BİLGİSİZLİKLERİ VS YÜZÜNDEN ADINA AŞK DEDİKLERİ SAÇMA SAPAN RUHSUZ KEYİFSİZ HAZSIZ UMUTSUZ GELECEKSİZ OYUNLAR -DUYGULAR- OYNUYORLAR...
Şiirin tecritinde bütün tutanaklar kaleminizle şahlanmış Derim hep derim ki; b/aşkadır Razı şiirleri okunması, kalbe çarpılası Ellerinin ayalarında saklanıp bir dua gibi Bazen de bir mermiyle sürülesidir .
Var kalsın kelamlarınız teşekkür ederim en güzel emanetsiniz saygılarımla...
Usta sen yaz.. Sadece yaz..Başkaları okusunlar ve konuşsunlar..Herkes anlayabildiği kadardır..Sen yaz .. Sadece yaz..Ama daha sık yaz..Kelimelerin dert görmesin..
yazdığım her şiirden sonra üzerimdeki ağırlık için biraz beklemem dinlenmem gerekiyor ve evet ben yazıyorum ve insanların bazıları boylarının ölçüsü kadar açık veriyor üzülmüyorum artık neden böyle diye teşekkür ederim :-)
şiirin hücreleri o kadar kavi ki; göbeğinden yakalayayım dedim de sızamadım duvarlarından içeri, kaçamıyorum da uzağına, kaldım öylece şairin huzurunda. muhteşemliği nasıl tarif eder ki insan...
valla okuyamadım.. bir metnin orasına burasına mitolojik kelimeler sıkıştırılmış al sana şiir.. anlamayanlarda alkışlamışlar diyecektim. bir küçük çocuk çıkmamış kral çıplak diyecek..
düzeylerinden emin olduklarım.. uzun uzun yazdıklarına.. kurdela taktıklarına göre mesele yok ben mitolojiye bir de arapça hatta farsça sıkıştırmaya bayılanlara taktığım için sıkıldım sanırım.. size ve alkışlayanlara alkış.. cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası görmüş gibiyim.. bayburt bayburt olalı..
İbrahim bey, Râzı bey Türkçe' si ile kendini ispatlamış biridir. Bu şiiri ile onu değerlendirmeyiniz rica ederim.
Sanat bu, her türlü işlenebilir. Zengin bir alan şiir dediğimiz. Son derece sade de yazılabilir, diğer dillerin kültürlerinden de faydalanılailinir. Ama ben özellikle ilk yorumunuzda bizlere laf atmaızdan rahatsız oldum.
Neyse, biri kapı diyor, biri sapı. En iyisi susmak.
Defterde adettendir bu, İbrahim bey de bu geleneği devam ettirmiş. Hiç şaşmadım.
Güne gelen şiirlerde şiire değil de yorum yapanlara ve seçkideki görevli kişiler dil uzatmak!!!
Şiirde neyi beğenmediniz, seçkiye niçin layık değil, şiirde üslûp, içerik, uyum, âhenk vs... bunlar bakmayın direkt gelip bizlere sataşın, bu cevap hakkı doğurur benim gibi hassas kişiler. Bence siz bu konuda bir kez daha düşünün hiç şık değil bu yaptığınız, maksadınız şiir adına bir şeyler yapmaksa tabi...
bu arada son yoruma bakınca -bi öncekini yazarken görmemişim- "keşke dedim bir cümle bile kurmasaydım adam harflerimin tekini bile anlamıyor " size diyorum kiiiiiiiiii şiiri sevmeyebilirsiniz okumayabilirsiniz amaaaaaaaa okuyuculara seçenlere favorilerine ekleyenlere yorumlayanlara hakaret edemezsiniz
bakın ibrahim bey siz buraya şiir okumaya gelseniz sorun yok beğenmeseniz sorun yok amaaa siz bi tıkla öğrenebileceğiniz yunan tanrıları falan diyorsunuz ya şiirin içindeki isimleri bile bilmiyorsunuz hepsi tanrı değil onların zahmet edip baksanız en azından aşağıda yara terbiyecisinin yorumlarına baksanız benimle yaptığı öğrenirdiniz şiiri siz ne yapmışsınız okuyan yetkinlere seçenlere favorilerine ekleyenlere yorumlayanlara şiiri anlayanlara tamamına çamur atıp gitmişsiniz sizin bu şiiri okuyup okuyamamanızdan bize ne demekki size hitap etmiyor kültürü size uymuyor olumsuz görüş yazar gidersiniz hakaret ne oluyor sizden başkasına ki anladığım kadarıyla takip ettiğiniz bayanın yorumunun altına bile gitmiş orada da arkadaşınızı da zor durumda bırakan arkadaşlığa yakışmayan laflar etmişsiniz size neee? cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasıymış bu ne terbiyesizce yaklaşım dostlarıma siz şiirde üstadmısınız ki öyle bile olsa hakaret edemezsiniz böyle bir şey olur mu ya şiiri eleştirmek başka insanları aşağılamak başka önce adam olmayı nasıl konuşulacağını mı öğrenseniz -bakın burada da bi çıplak kral var- siz bu şiirin nasıl yazıldığını ne kadar sürdüğünü emek emek uğraşıldığını biliyor musunuz gidin ya şiirlerime bu terbiyeyle yaklaşacaksanız hiç bir şiirime gözlerinizi değdirmeyin lütfen...
ibrahim bey şiire gelmek okumak yorumlamak vb zorunda değilsiniz diyelim okudunuz olumsuz düşündünüz ona da eyvallah lakinburaya gelip bu şiiri okuyanlara saygısızca onları şiirden anlamayan yerine koymak hakkınız yok ve yok mitolojik tanrılar sıkıştırmışım yok arapça farsça kelimeler kullanmışım gibi cümlelerle anlamadığınız şiiri karalama hakkınız yok ya hu insanlar sizinle aynı mı düşünecek sizin şiir dediğinize mi şiir diyecek alkışlayacak bi gelmişsiniz dağdan gelir gibi okuyana seçene alışlayana yazana herkese saygısızlık yapıp çıkmışsınız ne demek burada saygınları görmek beni ürküttü beğenmediğiniz şeylere pisler de mi gidersiniz siz böyle ? şu altta okuyanlardan Nermin AKKAN A yaptıgınız yoruma bakın
"""gardaşım ciddi misin
sahi bu şiirden ne anladınız bu kadar.. burada saygınları görmek bile beni ürküttü
vay beee ciddi ciddi geri zekalı olduğumu düşünüyorum
ben okuyamadım bile gördüğüm anlamadığım bilmediğim yunan tanrılarının isimleri sizler ne manalar yüklediniz
bilmem kaç kişi favori ilan etmiş.. Allaha emanet olunuz.. ""
özel bir acısı olan biri gibi gelmiş pislemiş gitmişsiniz...
genelde "tanrı" daha ziyade ilahların putların ifadesinde cins isim olarak kullanılır -lar çoğul eki alabilir Allah özel isimdir esmaül hüsnadır bütün özelliklerini taşır ve asla çoğul eki almaz
müslüman olan “La İlahe İllallah” derken Allah’tan başka diğer ilahları reddettiğini belirtir yani
"bütün sahte ilahları reddediyorum ; tağutu ve kendini ilahlaştıranları tanımayıp inkar edeceğime, onlarla ilişkimi keseceğime, kalbimi bu pisliklerden temizlemek için bütün gücümü kullanacağıma dair Allah’a söz veriyorum." der
sorgulayan düşündüren dizelerdi
tebriklerim günün şiirine hayata kattığınız cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli şair Râzı dost..:) sevgim saygım selamlarımla..
Tanrılar hayal kur/a/maz... Çalarlar müritlerinden ve uygunsuz zamanlarda alay ederler (Vardır çiğ süt emmişlikleri...Yeminle ) Olmayacak fanteziler çekerler fal oklarından kaba elleriyle nezaketsizce ve mecazda kullanmazlar iblisler gibi ki te’vil edip kandıralım kendimizi
-Pontius ! İsa’yı bırakta Tanrıları kırbaçla-
Sâhi Lelia sen neden hayal kurmuyorsun dinlenirken kollarımda ?
merhaba ustam tebrikler yine sıra dışı bir şiire yüz sürmenin sevinciyleyim doğrudur ustam tanrılar düş kurmayı bilmez hele sevmeyi bu yüzden yarattığı her şeye ölüm yüklemiştir ağzımıza bir damla bal sürmüştür hayat diye ardından acıları sırtımıza yüklemiştir bu yüzden yine usta tanrının terazisi de yanlış tartar günahları yoksa sevmek suç olmazdı bu dünyada daha yazacak o kadar şey var da usta onları bir gün kulağına fısıldarım yerim dardır ustam şimdilik ancak bu kadar yazarım aşkla kal kaldı ki aşkın içinde bile ihanet var nereye baksan bataklık ustam şiirler güzelleştirsin yüreklerimizi umarım bu kadar günahtan sonra tanrı affeder bizi
Tanrı/lar/ın affetmesinden bana ne be Üstad Rab affetsin ister yüreğim ki Aşkı da tanrılar mı kendisini tanrı gibi gören Maşuklar mı katletti ne dersin :-) yazalım üstad yazalım tanrıların foyası kiri aşk adını verdikleri komedi açığa çıksın ki gerçek aşkların yarası iyileşsin...
Zor bir soru şair çok zor, bazen soruya verdiğimiz yanıt başka insanlara nasıl davrandığımızı ve sonsuzluğu nerede geçireceğimizi belirler. Tanrının kim olduğu hakkında inancımız aynı zamanda tanrıya mı yoksa kendimize mi inandığımızı belirler.
Varlığı veya yokluğu kanıtlanamayan bir olgu, geçmişte politeistik inançlar yaygınken, günümüzde monoteizmin yaygın olması da başka bir durum. Çoğu zaman bir inanç, kimi zaman zora düşüldüğünde sığınılan, diğer zamanlarda çokça unutulan bir olgu aynı zamanda. İnsanlık tarihi boyunca sorgulanmış, bazı dönemler dogmatikçe tapılmış, marjinal düşünenleri kılıçtan geçirtmiş de bir kudret.
Tanrı iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar -Bütün yargılamalar ilahi mahkemenin sönük bir taklididir.
Şair, muhteşem bir şiirdi Tebriklerimi bırakıyorum ve alkışlıyorum sizi bu güzel şiirden dolayı...
kılıçtan geçirilmiş insanlar hımmm ama aslında şu var ki Rabbin -Tanrıların değil- inanmayan insanları kılıçtan geçirme gibi bir isteği hiç olmadı ama mümin kullarına savaş açılırsa işte o zaman onlara anladıkları dilden cevap vermek gerekti şu unutuluyor Rabbin sevgisi düşünülürken O Hz Musa ve Kardeşi Harun a GİDİN FRAVUNLA TATLI YUMUŞAK KONUŞUN dedi o fravun ki tanrılık taslıyordu inananlara yaptıkları malumdu...
Öyle bir şir olmuş ki; gelmişe, geçmişe ve dahi geleceğe cuk diye oturmuş. Bunu duyan, okuyan tanrıların gazaplarını düşünüyorum da, şimdiden geçmiş olsun :) Muhteşemdi. Gönülden tebrikler.
Kurandan çok destek aldığım ayetler var ve içimden söyledikçe güç bulduğum ayetler yasin süresi sonlarda sondan bir önceki ayet gibi "Muhakkak ki Allah bir şeyi dilediği zaman o şeye ol der ve o da hemen oluverir."
Öyle bir şir olmuş ki; gelmişe, geçmişe ve dahi geleceğe cuk diye oturmuş. Bunu duyan, okuyan tanrıların gazaplarını düşünüyorum da, şimdiden geçmiş olsun :) Muhteşemdi. Gönülden tebrikler.
şairin en kötü şiiridir ağlamak...hımm ama şairler en çok şiirlerde ağlayıp rahatlamaz mı o aman her şiir biraz huzur taşır avuçlarında diyerek geliştirelim mi :-))
Özetlersem, tanrıların hiçliği ile Allah'ın varlığını böyle güzel ifade eden bir şiir yakında okumadım. Bunca peygamber ki o tanrıları boşa kırmadı Kâbe'de. Candan kutluyorum. Selam ile
Ben kendi yorumladığım gibi aklımda yer etsin diye tercih ediyorum. Şair nasılsa yazmış yazacağını, hayal gücü de bize kalsın ki hayal kırıklığı olmasın demi:) Tekrar tebriklerimle
bu anlattığınız kısım şiirin bir yönü ki doğru :-)) bir de öbür yanı var MAŞUK kimliklerini Tanrı olmuş gibi kullananlar şiirde birazda bu kısma bakılmasını istiyordum ya dostlar önce tanrıları kırmayı tercih ettiler :-))
olsun bu da güzel ve yorumlarda cevabi yorumlarda çooookkk güzel paylaşımlar ortaya çıktı :-))
nasıl hemfikir olmaz ki şimdi insan sizinle... sanırım bu şiirde insanlar gerçekten tanrıları arıyorlar halbu ki Tanrılar Tanrıları yontanlar kadar günahkar değilken neden tutup yontanlar yerine -ya da kendisini Tanrı gibi zannedenler yerine- Tanrıları yazayım hepi topu bir baltalık , bir kibrit çöplük canları varken hemde.. Tanrıları yontanlar var bu şiirde Tanrılar değil -belki biraz gölgeleri vardır :-)-
aklıma insanlıgın ilk yılları geldi.arafta kalmış kimliğini bulamayan ruhlar.yani ruhların kimliği varmıydı vardı.bahşedilen yaşam ibaresinde.ama ne ettik kimimiz neydüğü belirsiz tanrı sülüyetlerine inanarak,medet umarcasına.çok acıdır mürdet zihniyetlere yakın davranmamız,kurtuluşu onların felsefi görüşlerinde aramamız.sevgiye dair alıntılarda bile tanrı diye hayatımızda onlara yakın davranmamız.yaradan bizlere mürted düşüncesinden ırak etsin inşallah.kutlarım şair benliğimizi biraz ırgaladınız.kelam daim olsun.yerinede yakışmış.
Allah tanrıların belasını versin versinde kendisini Tanrı gibi görenlerin vermesin hani vesveseye yenik düşmüş hani çocukluktan şımartılmış hani en en en en diye pohpohlanmı vb olanlar var ya hani sorduğumuzda dilinden "müslümanım" çıkan onların vermesin onlara gerçeği buldursun yola koysun
hadime düşmüşmü bu şiire "merhaba"demek bilmiyorum.RESİM,MÜZİK,EDEBİYAT,FELSEFE,TARİH.. ONLARCA BİLGİ VE KAVRAMIN İÇİNDE YOL BULMAYA ÇALIŞIYORUM.sADECE İÇİMDEKİ HASTA TANRILARA YÖNELDİM. Kısır bilgi birikimim içinde "biz iyileştiğimizde hasta tanrılıklarımızdan,elimizi tutacak mutlak yaradan" diye düşünüyorum.
Kutlamak haddim değil dedim ya. Defalarca okuyarak büyüdüm belki bir nebze.Sevgimle.
şiiri şâir yazar herkes okur örneği bu çalışma. bir kere sadece 'bakıcılara' ve bakırcılara demir tadı vereceği kesin! ki; dibini görmeden, parmağını suya sokmadan seyredenler denizin yüzüne bakıp kirli diyenler sahiptir hani en çok denize!
''Tanrı'' kelimesi lafzıyla hâlâ anlaşamamıştır çünkü mahâllerde. hemen bir yerinden tutulur ağırlığının altında gölgelenenlerce ve gölgede duranlar güneşi göremez halbuki... öncelikle bu cesaret için tebrik ettim ve ironi destekli tanımlamalar usta işi ayrıca. bu sıradan bir şiir değil yazarı da sıradan bir şâir. önce bunun bilinciyle didiklemeli.
şiir dili belli bir hazinenin varlığını zaten aksettiriyor zaten ve uzunca bir çalışma ile oldukça seçilmiş kelime biriktirdiğini açıkladığını gibi... başından sonuna dek estetik akılcı, bilgici ve vurgun bırakacak bir eser. ve yorumlara gözüm ilişti ve Nebiha hocamın ''sahi'' leri tenkidini gördüm. doğru kullanıldığında-bu şiirdeki gibi- çok özel bir kelimedir o ''hani'' gibi ve başka hiç bir kelime onun yerini doldurmaz Türkçede o derinliği ve manayı vermez bana göre. hem ironiye kapı açar hem de en iyi önsözlerden biridir tanımlamalarda. fakat şiiirin belki tek eksiği imlâda. ki; sahi yazılınca uzatması yani şapkası olmadan şık durmuyor gibi. Sâhi olarak yazılmalı.
bir de özellikle iyi şiirin sâhip olması gereken uyaklama ve ses benzeşileri çok iyi ve dikkat çekici idi. buna özel tebrik yolladım . ne yazarsanız yazın şiirsel tadı alması için damağa kulağa ho gelmesi için bu neredeyse şarttır. maharet o kelimeleri bilmekte değil yerine koymakatadır uydurmakta...
bu aralar nâdir girebilsem ve şiirden biraz uzaklaşsam da okuduğum en iyi eserlerden biri idi bu.
tüm hürmetim ve saygımla tebrik ederim değerli şâire yazdığı değil, okuttuğu için...
ne tarifle bir şey olur ona, ne tahriple. kuldan sözcü kullanmaz hele! Peygamber bile ne korunmaya ihtiyaç duyar ne kraldan kralcılara muhtaçdır ne de yalancı başlarda taç! görmediğin gözde nefestir üfürdüğün nemdeki bilmediğin bileşke yarattığından sebep sever seni damarlarında uyur görmesen de aklın varsa ya da zamanın! yirmi dört saat emrinde!
dua istemektir razı olmak duanın üstüne çıkmak kahrında hoş lütfunda hoş diyene dua ne gerek
bazı insanlar bilgi kibrinden vazgeçmeli
bir şiirimde bende "mümin değilim hani bil istedim " yazmıştım da suratıma -yorumlar kısmına yani- üzerine küfür görevi verdiği ayet fırlatıp kaçmıştı birileri :-)
bendeniz bir şiirinde ki; o da belki en iyicelerimden biridir finalde dedimdi ki;
bir varlık şükründen zenginse orada dua biter!
yazdığım en heybetli dizedir belki lâkin bir zât-ı muhterem neler demedi neler vay bu direk küfürmüş insanları küfre davet edermiş de neler neler. şaştım kaldımdı. en acısı ise bu zat üç dört tane kitap çıkarmış! şiir nerede diye sormaya ne hacet. :)
şahsında bir teşekkür daha etmek isterim şiirin altına yorumlar kısmında çok eğlenceli ve bunun yanında bilgiye de yönelik çok güzel paylaşımlar oldu ki bu şiirden daha değerli nazarımda...
açıklamak istemedim :) kiminin helvasıdır tanrı kiminin totemiyle çağırdığı büyülü ruh, kiminin boyalı öküzü vs... tanrı bir ilâhi kudret ehlidir, tapınılan ilâhi bir güçtür. buyurduğun gibi Rabb kendini tanımlayan hiç bir sözcükte o isimden bahsetmez! ki isimler harften ibârettir nesnenin şekil hâlini belirtir sadece. sen güneşe istediğin rengi ver o yine de güneştir.
ve bu vesileyle zihnimi kurcalayan bir durumu paylaşmak istiyorum bu şiiri yazarken insanların bazılarının Tanrı kelimesine olumlu olumsuz takılacağını biliyor ve korkuyordum ama yinede geri adım atmadım esas yazmak istediğim şekilden fakat anlayamıyorum bu şiirde Tanrı nerede ? hadi diyelim ki var ama Esmanın içinde ve değişik Esmalar içinde Tanrı isim olarak kullanılmaz hatta Rabbin bizzat kendisi insanların kendisi dışındaki taptıklarına Tanrı ismini söyler -ve hadisler- neden bu isim bu kadar rahatsız ediyor ve Rabbin gölgesine gölgesine sokuşturuluyor !!!
tekrar teşekkür ederim senin alanını kullandım :-))
dalıp gittim bazı yerlerde bocaladıysam elbette ki benim dağarcığımla alakalı gerçekten şiirdi okunasıydı kutlamak boyun borcumdur kaleminiz susmasın selam ve dua ile
affınıza sığınarak tanrı ismini hiçbir şiirde hoş görmüyorum mitolojideki cahil insanların uydurduklarını kültür olarak kabul etmiyor onlarla ilgili şiirlerde açıkçası tanrı ismi geçiyor diye tasvip etmiyorum
amacım sizi üzmek asla değil lütfen o şekilde algılamayınız siz o tanrı dedikleri nesnelerle gerekenleri şiirinizde ifade etmişsiniz . tanrı ismini şiirde bu sıralar çok kullanılıyor benim şahsi görüşümdür.burası eleştirilere açık bir platform saygılar
:-) dilediğiniz yorumu yapmaya hakkınız var ben Tanrı ismini umursamıyorum çünkü insanlar kendi elleriyle yaptıkları şeylere tanrı ismini veriyorlar Tanrı ismini Esma ul Hüsna dan mış gibi algılayıp rahatsız olmamak gerek içimizde...
Tanrı benim hiçbir şeyim ama O herşeyim... teşekkür ederim
bir önceki şiirime harf miktarınca susmuştun ya hani, şimdi ben de bu şiir için harf miktarınca sussam,lal ölürüm be arkadaşım... bir "elif miktarı" yetmez mi :) inanılmaz güzel olmuş...tebrikler...
Anlamaz mıyım elbette ki anladım, ama ben o haliyle kanıksayamadım henüz.
Lütfen rahatsız olma. Bu şekliyle sevdiysen elbet karar senin, bana müdahale etmek düşmez, ama ben iyi bir okuyucu olarak rahatsız olduğum yeri söylemekle mükellefim. Senin de rahatsız olmayacağını bilerek rahat rahat yazarım.:)
İnsanoğlu nereden geldiğini unutarak zaman zaman kendini Tanrılaştırmış, birileri de bu tanrılara hizmet etmiştir.
Şair çok güzel bir bakış açısı ile birlikte tarihe ışık tutarken, insanın bu yanılsamalarını da şiirselleştirmiştir.
"robesin işaretiyle ayaklandı jakobe." dizelerine can vererek kendini retorizmin tanrısı olarak gören devrimci Robespierre ile başlayan yolculuk, krallar dahil önüne çıkan kim varsa lir- iyle uyutan, büyüleyen, kendini unutturan, karısı etalia nın ölümüyle acısına dağı, taşı, ağaçları ortak eden Orpheus’a uzanmış, oradan insanlığın Kobol'dan sürülüşünü anlatan Phythia Kayıtları ve Kehanetlerine değinerek adeta tarihin içerisinde şiirle raks etmiştir.Bizleri de yeniden hatırlamaya, düşünmeye sevk etmiştir.
Dostoyevski’nin Cinler kitabındaki kahramanlardan birisi olan Krillov ile şiir zirve yapmıştır.Ruhun yalpalamasını öyle güzel ifade etmiştir ki burada şaire takdirlerimi bırakıyorum. Zira Kirillov açıkça kendisini öldürerek ölümü yenmenin ve bir insan-Tanrı olmanın peşinde koşan ve İsa'nın kendisini boşuna kurban ettiğini ileri sürerek düşünce sınırlarını zorlayan bir karakterdir.
Şair bunlarla yetinmemiş Kleist ile romantizme dokunmuş,bu nokyayı da es geçmemiştir. İsa'nın yargılamasından karısı yüzünden vazgeçen Pontius ve bunu başardığı için bazı kiliselerde azize kabul edilen Procula ile şair şiirini son aşamasına gelmiş ve insandan tanrıların güçsüzlüğünü,acizliğini "kül" kelimesi ile noktalamıştır.
Zira "Kün" yani "Ol" bir tek Gerçek Yaratıcıya mahsustur.
e siz şimdi şiirin yarısını açık ettiniz :-) kaldı diğer yarısı
bir kaç cümlede Lelia'nın kemdisini tanrıymış gibi görmesine ve karakterini onlara benzetmesine değinse kalem şiirden daha güzel bir yazı çıkacakmış ortaya :-)
Aklıma Feuerbach geldi; Tanrı insanın kendine yabancılaşmasıdır, der... Onun teolojiyi hümanizme indirgemesi hep ilgimi çekmiştir. Ve bu şiirin düsturu, çok daha farklı, çok daha derin. Mitolojik, unutulmayan, gizlenen bir savaşın mahallini çağrıştırdı bana. Çokça da sevdim.
sadece "kendileriyle savaşanlar" mı ? Yoo kendi hayatının şiirlerini yazanlar, üç büyük usta ve niçeden de böyle buyurdu Zerdüşt ile deccal.. ağlarlar yoksa arkamızdan...valla...
Lotte yi de yazacaktım araya lakin kızdım neden tutmadın diye stefanın elini şimdi kim yazacak üstadların içlerini okur gibi bize hemde karşılaştırmalı şekilde...
Kleist'ı unuttum sanma onu kendime sakladım. "Benim için ölür müsün" diyen sevgili Marie'ye bir kurşunla yanıt verecek denli âşık kaç kişi var? Zweıg'ı da aramak lazım aralarda...
hımm yabancılaştığımızca Tanrıyı varkılmak gibi ya da kendini tanrı kılmak kendine tanrı kılmak...belkide yabancılaştığımız kadar uzaklaşıyoruz ama zannımca şu kısır haliyle insanlar -hani herhangi bir duygusunun bile kölesi olmaktan kurtulamayan insanlar- bırakalım gerçek bir tanrıyı sahtesini bile yapamazlar hatta hakkında harf bile konuşamazlar :-)
aslında bir korkum var bu şiirle ilgili acaba insanlar şiirde gerçekten Tanrılardan mı bahsettiğimi sanıyorlar
eyvah
içses bırak insanların yakasını özgürce yol alsınlar
insanı, alıştığının dışında bir etkiyle ayrı bir mecraya sürüklemiyorsa şiir şiir değildir. Bu yüzden sanatta derinlik aranır, teferruat aranır, giriftlik aranır.
aslında bir korkum var bu şiirle ilgili
acaba insanlar şiirde gerçekten Tanrılardan mı bahsettiğimi sanıyorlar"
Şiirin hikayesi bölümüne; yorumlara verdiğiniz cevapları derleyin toplayın ve ekleyin. süper olur.Şiir zaten bir labirent gibi. Kimi okuyan kayboluyor. yolu bilmediği için kimileri ise doğru adrese ulaşıyor sağ salim. Yorumlara cevaplarınızı lütfen değerlendirin.Bir yazı dizisi bile olabilir. Hatta yorumu yapan kişi soran olursa; soru cevap seklinde cok daha güzel olur.
tabi ki bir öneri bunlar...
tanrıları kırmaya devam...kaleminiz balta madem...