5
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
931
Okunma

NOKTASINDAKİ AYRILIK
Kör usturaların yaralarını saklar sokaklar
Kırık aynalarda parçalanırken siluetler
İner hançerlerin sivri yeri göğse
Keskin acıların derinliği yırtar kırar kaburgaları
Kör gecelerin lal kesilen naçarlığı batarken odalara
Suskunluklar çoğalır soğukların çığlığıyla
Paslı çivi kesilir eskiler
Kerpetenindeki mevsim çekerken sarı bir yaprağı ağaçtan
Bin yalnızlık çöreklenir pusu kurmuştur bir başınalık
Yamacını kıskandığın dağ tepelerinde bir sis alıp götürür seni
Puslu görüntülerle geçerken gözlerimde siyah beyaz bir mazi
Rötar yapmış trenlerde tüter türküler zaman zaman
Terk edilmiş istasyonlarda duman duman beklerken sevdalar
Hasretin yollarına döşenmiş paralel raylar kanar
Bağ bozulur, demir paslanır, şarap demlenir sessizliğinde
Kırmızı akar sevdaya giden patikalarda
Kan çiçekleri açar susarken bülbülün bahçesindeki güller
Nehirler kanar doymayan öpüşmelere kana kana giderken
Hırçın aşklar taş yontar yosunlara inat
Bir yeşil büyür avuçlarda gökte lacivert bir mavi
Tütün sarısı kaçkın bir sonbahar dökülür üşürken
Vuslat mayın tarlası olup bir gamze çukuruna düşer düş
Dikenli tellerle örülmüştür yeniden kavuşmalar
Yaralanır sınırında barikatlar kurmuş bakışlar
Kirpiklerin süngü kesilir eski resimlerin üzerinde
Daha az önce elimde pimi çekilmiş okunmadan patlarken mektuplar
Paramparça bir ayrılık dökülür ikliminde
Faili meçhul caddelerin boş kalan tutanaklarında
Zabıt tutan şairlerin şiirleri katledilir gereği düşünülmeden
Kırılan kalemler idam pusulasında kalırken yiğitçe
Bekaretindeki beyaz kağıt ağlar üstündeki harflerle
Katline ferman okunmuş sevdalar sallanır yağlı urganında
İkiz kirazlar… uçurtmalar
Kırmızılar… maviler
Kağıttan gemiler… rüzgar gülleri
Uçurumlar… boşluk çoğaltırken uçurum önlerinde
Sallanır yer sallanır el
Bir yel eser bir fırına kopar bir günlüğüne konar kelebeklerin kanadına
Düşer her şey noktasındaki toprağa…
5.0
100% (7)