YOKOLUŞ GÜNLÜKLERİNDEN
bugün günlerden ilk gün öncesi canım
yapıştırıp kapağının üstüne resmimi, eğreti doğum günümün ilk sayfasından okumaya başlayacağım birazdan günlüğümün senden isteğim sadece yanımda olma şimdi, biraz çık dışarıya görmeni istemiyorum, ben kan-revan içinde gelirken dünyaya doldur kulaklarına gemici tarafımdan bir türküyü ve beni dinle konarım omzuna nasılsa turna olup yada beraber söyleriz seninle. …………………… bugün günlerden, denizler ölüyor boş sandallardan söz ediyorum ve iskeleden kaçan gemilerden bir dalga gibi gelip derinden, denizleri ele geçirenlerden kiminde boyası dökülmüş bir maske ve sırılsıklam bedenler zavallı gözlerle izleniyor denizlerden vazgeçenler … sallanan son oltanın ucundaki kurşun… alnımdan vuruluyorum. bugün günlerden, çorak arazi gölgesiz yalnızlıklarda yürüyorum, beynimde kızgın damarlar anaforumun bacasız çıkışlarından estirirken fırtınalar gördüğüm her vahanın içinde bin harami, ellerinde kör balta yarınsız bakışlarla yarını yok ediyorlar ahlaksızca …. kırılmamış ağaç dalındaki son yaprak … kendimi asıyorum bugün günlerden, radyasyon bulutu binlerce atom yağmuru her köşede, çocuklar sokakları yalıyor bir anne görüyor, gözlerinden tanıyorum, memeleri kanıyor deli gömlekleri, hayalet dünyaların vazgeçilmez gözbebekleri işte paramparça, işte her şey ortada, koptu sazın telleri … bir çöp tenekesinin içinde, başım ellerim arasında …ağlıyorum ……………………… bugün günlerden, bilmiyorum canım artık ne yazacak bir kalem, nede boş sayfa kaldı günlüğümde böyle oluyor diyorum demek ki yaşamak, yok edilişlerimizde senden isteğim şimdi sadece, al duvardan sazımızı gel yanıma beraber söyleyelim o türküyü, sazın teline dokunmadan ama allı turnam bizim ele varırsan diyelim, sakın hiç bir şey söyleme varsa yakılmış ağıtlar doğmadan ölenlere, onları al getir bize. bugün günlerden, sorma canım, bilmiyorum …… Cevat Çeştepe Mart/2008 |