RIHTIMDA
benim bütün günlerim şiir yazmakla geçiyor dostlar
bilinmedik dizeleri meze yapıyorum kendime karşıma Sarayburnu oturunca, her akşam olduğunda çilingir günlüğüme. doklar, Haydarpaşa ışıklarına yakalanmayacak kadar karanlık ve ıslak kaldırımlarda raylarla sevişiyor gözlerimin önünde mendirek ve uykudaki martılar görmezlikten geliyor. vinçler, zaman ötesinin berduş canavarları. her adımlarında kömür tozları, dolduruyor ciğerlerimi beynime kadar acayip ısınırım sensizliğime rağmen bir sigara daha yakarsam şimdi. bildiğimiz kaptan yanaştı iskeleye, yolcularını almak için açıktan ismini okuyamadığım o vapur ise hiç bıkıp-usanmadı kaptan hatırına tanımadığı yolcuları taşımaktan gözlerim birbirine karıştı. kampanalar çalar trenlerin kalkış saatleridir vardiyaların bitimi ama ben hala kezzap kuyusuna atamadım beynimi kesilmemiş parmaklarım birer zavallı dişli gibi öğütmeye devam ediyor yüreğimi. kalkıyorum yarın hangi gazetenin hangi sayfasında yer bulurum çok içip kendini birden bıraktı sulara diye, bilmiyorum lağım kokulu, dok gölgeli sarhoş bir rıhtımda bir garip ölüm oluyorum. Cevat Çeştepe Şubat/2007 |