Sevgili Kardeşim Metin Çalışkan’ın Bir şehir beş şair_ İstanbul davetine icabeten...
kapat gözlerini şimdi Homeros ve bir savaş meydanında say kendini duyuyor musun canını arabaya vermiş küheylanların nal seslerini Hümayun kapısında bak nasıl da muhteşem Süleyman iki yakasında iki çağ_iki kıta taşır bu delikanlı! işte burası göremediğin yazamadığın Süleymaniye şurası da imkansız taşlardan düzülmüş müjdeli burçlar diyarı Eyyüb-ül Ensariye!
her dinde kutsallık bulaşır yüzüne burada hem kardinal külahı görürsün hem havra bir yanda Fatih Camii bir yanda Yerebatan Sarnıcı sırt sırta vermiş olsalar da vururlar en ışıltılı oklarıyla arşı caka satarlar birbirlerine kıyasıya zamana karşı ihtişam yarıştırırlar işte bir yanda Sultanahmet bir yanda dünyanın ortak paydası Ayasofya!
mahremine el uzatanlar yatar şu tepede mavi incili şuh kadının gerdanında aldanma ağlayan martı seslerine karışmış dinginliğine derler ki; burada iki kuşluk vakti gören daha yar olmaz başka memlekete alıverir adamın aklını... Üçüncü Selim bak bu da çay içiyor Piyer Loti’de!
burası tarihin kılıç kuşandığı viyadüktür Agamemnon Akhilleus’u kıskandıran kadın budur işte! çağları deviren Sultanların mavi rüyası, önsözü Nirvana’nın bile bir ayağı buradadır derler tüm dünyanın da gözü!
’’hastur’’ nidalarıyla cilalı yeniçeriler voltalar bu meydanlarda ve tüm sevdalıların simgesidir Kız Kulesi lâle devrinin çocukları bile bilirler yetmiş iki buçuk millet hasrettir bu gerdanın incisine!
her karışında bir başka zaman tarihi yatar oldu olası beşeriyetin göz bebeğidir buralar Çengelköy Kanlıca Beyoğlu illa da Adalar çiçekler açtırır ruhunda bir bakarsın buzukiler meşk eder bir bakarsın tamburiler seni karşılar Helenist epopeleri de sufî ilâhileri de tanır -bilir burada martılar!
şimdi aç kollarını onu on geçe gibi göğe fısılda aşk dolu sözcükler korkma! anlaşılır burada hangi lisandan konuşursan hadi; ister bir öpücük kondur Hisar’dan Çamlıca’ya ister bir salıncak kur Bebek, İstinye, Salacak arasında!
taşı toprağı altındır buraların unutulmayan güzel masallar olur ya hani gerçekle hayal arası burasıdır işte tüm insanlığın birinci rüyası ister bil tarihi ister bilme fark etmez burasıdır dünyanın en şiddetli aşk sultası bastığın yer, değil bir saltanatın dünyanın tam ortası!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dünyanın Göz Bebeği / İSTANBUL şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dünyanın Göz Bebeği / İSTANBUL şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiir çok güzel ama ne yalan söyleyeyim araya sıkıştırdığİn sevdayı daha geniş anlatımlı tercih ederdim ki senden okumak keyif verirdi aşk-istanbul-aşık üçgenini. Üstelik bütün köşeleri tutulmuş.
Algıda seçicilik. Şair kendi algısına göre seçimler yapmış şiirde. İstanbul yedi tepe. şiir 8sekiz bent; ama yedi dizelik son bent İstanbula toplu bakış. Kim bilir bu şiir İstanbul gibi başka hangi sırları saklıyor içinde. Saygılar , selamlar.
İstanbul.. Tarih boyunca birçok devlete başkentlik yapmış olan Türkiye'nin en kalabalık, kültür, sanat, ticaret, sanayi merkezi ve güzel şehri... Taşı toprağı altın denilip insanların kurulu düzenini bırakıp göç ettiği, sonra havasından suyundan mı bilmem, ne kadar şikayet edilirse edilse de kalınan vazgeçilemeyen :))
Evet.. Paran, zamanın araban varsa kesinlikle gidip gezilip görülecek güzelliklere sahip. Ama ama.. Dünyanın göz bebeği olsa da, yaşar mısın dense hiç düşünemeyeceğim ve korkutan bir şehir beni :))
Şiir'mi? Yine güzeldi elbette. Kutlarım saygıyla...
şimdi "aç kollarını onu on geçe gibi göğe " fısılda aşk dolu sözcükler korkma! burasını çaldım dostum...yüreğine sağlık kutlarım gönülden.... En derin saygı sevgi ve selamlarımla her daim...