12
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1567
Okunma

eskiden kalma bir şarkı alır bazen sırtına
neşeyle koşuşur çocuklar tablolarda
döşenir içim rengarenk gülüşlerle
bir hayâlin dümen suyunda severim en çok seni
tüm hırsımı söker alır bir cümle!
-bir bilseydin-
şimdi herkes masal sanar
inanmaz kimse saçlarının sayısını bildiğime
tanımaz bilmezler çünkü
paydasız sevmek ne
ne literatür haberdardır, yüzünün pamuğundan
ne kumaşlar sesinin kadifeliğinden anlar
bir ayrıcalıktı seninle zaman düğümlemek
dayanılmaz bir ilikti gözlerin
ellerin çelikten düğme
anlamaz kimse
zaman paravandır bazen sevdiğine
lavantalı cümleler biriktirirdim sana
sen afili cümleleri sevmiyorum dedikçe
o zamanlar bilendim işte, öğrendim
kelimelere dudak öptürmeyi
bilmezdin kaç gün uğraşırdım
o civata somun cümleleri biraraya getirmeye
hemen yazmışım gibi hissettirirdim
yalancıydım
şarkılar yazardım sana
söyleyemediklerimi söylesinler diye
bir çoğunu sahiplenmedim bile
kalakaldılar öylece
hercâi menekşeler gibi dilimde!
’çektin gittin ne diyebilirim
sende sevdin buna da eminim
nasıl da istedim her şeyi çözmeyi
bir bilseydin’
öyle güzel ’canım’ derdin ki
en seçkin harflerden seçer gibi
kemiklerimi etinden ayırır gibi
bakma hiç belli etmezdim
en güzel ölmek derdim
ne saadetmiş
hele her ’selâmetle’ ardına eklediğin
o iki yanaklı buseler
onu sana kim öğrettiyse
en çok ona dua ederdim
öleyazardım başın düştüğünde sağ yanıma
saklanırdın hani hırsız gibi
saçlarının sabun kokusunu bırakarak omzuma
bilmezdin ne büyük bayramdı
nefesim kesilirdi, görme isterdim
köpürürdü yüreğim, kabarır denizim
dünyalar benim olurdu, ben senin!
her giydiğin yakışırdı aslında
hem de fazlasıyla
kıskanırdım ne yalan
ondan hırslıydım renklere
en çok, eteklerine dolanan kırmızıya borçluyum?
dudaklarını kışkırtan pastel pembeye!
kokunu bastırmaya çalışırdım şapşalca
parçalı umutlu şarkılar alırdım dilime
çalkalanırdı İstanbul boğazımda
parçalanırdı sanki içim
daha önce hiç bilmediğim bir yer
ölürdüm fark edersin diye
deprem olurdu bir yerlerde
bukalemun olurdum
bir bilseydin
seni anlatacak renk bulamadığımda
çöllere sığınırdı dilim
şimdi
boyası tükenmiş mühür gibi
boşladım kendimi
foyası elinde
’prangalar’ biriktiriyorum artık
hasretini bile özledim diye!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (19)