BEYAZ YALNIZLIKhoşgeldin bile demedim! ... o elimden sızan soğuk içimin uzak mevsimlerine düşen korun pastörize hevesiydi aslında üzengecinden, derisinden sıyrılmıştı ellerim ellerinden değil! yitik zaman tarifesi aslında o ’’beyaz yalnızlık’’ dediğim _nereye baksam, orası akşam!_ kabına yabancı nutuklar gibiydi geçen zaman tenha kapı tokmağına düşecek aşina kir iziydi beklediğim zamanında öttürülmemiş kapı zilinin kuş sesiydi özlemim çakma, seyyar güllere alışık vazo nice limanları dolaşsa da yazmıyor başka günahları seyir defteri geniş ahlarla örülü bir pandomimin başlangıcıydı gidişin! ... ... sana hoşgeldin bile diyemedim! ama eminim ki; bunları duymak isterdin!.. ama diyemezdim... isterdin ki; parazit tutmuş gizemleri bir bir deşifre edeyim _bakma öyle leke değil! y e n i d o k u n m u ş bunlar havalanma istemezmiş bu perdeler! ne diyebilirdim ki; ısmarlama türkülerin cilalı uzun havalarıyla dolu ciğerlerim makamını terketmiş güfteler geziniyor hakim tepelerde aslında tanrıdan muştuları azledilmiş bir günah şehriyim iki intihar arası felaket söylemleri dolaşıyor sokaklarımda kıvamı sendeli taştan set bu duvarlar, ev değil birbirine geçmiş sarı kırmızı siyah tuval gibi yüzüm diş izlerinden kimliğini saklayamıyor artık dudaklarım... hem git demeyen birinin payına bu kadar kal düşerdi! bunları bakışlarımın zarfına yükleyebilir bir çoğunu tek bir bakışla anlatabilirdim ya da bir yalnız adam öksürüğününe sığdırabilirdim hepsini ama diyemezdim!.. sana hoşgeldin bile demedim! sırf güle güle dememek için! olur kendime iyi bakarım ve soranlara selamını... yok onu iletemem! ben artık h a r e m l i k yaşıyorum diyebilirdim aslında! ama sana bu kadar sır veremem!.. ToprağınSesi . |
yalnızlık duvar duvar örülmüş
beyazın toprağına
yürek sesinize sağlık
kutluoyrum
saygılarımla,