Bir Cumartesi Şarkısında Gözlerimde Susayım SeniŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Daha kaç yine sen ve gece postaları derim,bilmiyorum..
bildiğim,gün aşırı ’düşlerini görünür kıl’ yeter.. sanırım buna en çok beyaz kağıdın ve kalemin direnci meyilli.. Bu sabah senin,içi çok canlı yüzüne baktım, vapurdaki fotoğrafından.. içindeki incinmiş çocuğa kırık bir bir nar diye başlayan şiiri yazdım.. oysa kirpiklerin müjdeliyordu umudu yüreğime. ve sen bunu bilmiyordun bu sabah.. sonra bir satırlık sözcüğünü okudum baştan sona. nasılda kırılgan ve ’çatık kaşlı’ anlatamam.. hoşuma gitti..boşluğa güldüm,güldüm ve bütün Cumartesi’leri iki kaşınarasına sabitledim usulca.. Bu şehre en son gelişim Mayıs ortalarıydı.anımsıyorumda smirna’da,ıhlamur mevsimiydi henüz,yazmıştım sana. İnsan yeni şeylere uzanırken elleri ya dolu olmalı ya da örtmeli üzerine yakamoz desenli bir geceyi.. Diğer yanım..kalbimin ritmik atışı.. her sabah göğe bakıp adınla günaydınlıyorum dünyayı.. renkleri ve harfleri eksik etmedim yanımdan. her zaman yanımdalar..her biri seninle yüzleşmeye tekmil umut,telaşlı.. Sana en çok siyah ceketli şiirler biriktirdim sırtçantamda..
Renkli renkli ekranların,parlak vitrinlerin bir adım ötesinde
tankların ve silahların sesine kattığımız çığlığımızla kim bilir hangi düşün puntosunu büyütürüz usumuzda adına ne derse desinler bunun kimler ne düşünürse düşünsün bize dair gün Cumartesi ve düşlerim iki kişilik hayat en kritik oyunu sahnelemiş olsa da vaktinden önce en azından bir kaç dakika durdurmak zamanı ellerimde En kötüsü mü? en kötüsü ’Dünyayla aramızdaki siyah perdeleri yırtıp şeffaf tüller asmaya çalışıyoruz’ kaşı gözü kara anlam! betimsizleşiyoruz bir yanımız kanat takıp uçmak ister bir yanımız vurulmak sokağın en tenha kaldırımında dirence ve sabra verilen zaman doluyor kırılacaksa bu defa kırılır fay hatlarımız yoksa nereden gelir bir daha bisikletli zamanlar ’Beklentilerini kilometre levhalarında ümit edenlerdim belkide beni kentine gündüz yakamozu getirdi uzunca bir yenilgi götürmeden bir yere kıpırdamam’ |