62Şiirin hikayesini görmek için tıklayın salya sümük hastayım...armut mevsimi serinlikten...
burnum peçetelik..... Soğuk tren garlarında dökülürdü bir mevsim Boş vagonlara hasret doldurulurken gizlice Paslı raylar şahitliğini yapardı paralel ayrılıkların Siyaha bürünmüştü trenler Dolarken terkine siyah sürülen yüzlerin hüznü Yangın isine dönerdi geçmişin tünelleri Direkler koşarken arkasından trenlerin Küçük kasabalar yanardı ateş böcekleriyle Garip her yolcu izlerdi uzak şehirleri Şarka güneşe doğru bir yolculuk başlardı raylarda Bacasından duman tüten köy evleri uzaktı Parmak uçlarımda bir dokunma özlemi Kumanya oldu son okuduğum yar mektupları Gözde bir yorgunluk tüm yolcular s u s t u İki nota arası Beklerken bir türkü dilimde Bilinmeyen küçük istasyonda dişim kanattı dudaklarımı Sabrın suyu içildi sözsüz… Karanlık tünellerin içinde çekilirken nefes Yol uzadı güneş utandı çıkmadı Rahmine doğru giderken günün şafağına Yol uzadı karanlık boğdu Oysa birkaç dakika sonra birlikte doğacaktık düşlerimizle Demir eriyip su olurken içimizde Belki bize bir martı seslenecekti kavuşmalarımıza… Tren yollarında sallanırken vagonlarımız Sana giden yollarım Divriği aktarmalı olsa da Sevdim seni..varsın her mevsimim rötarlı kalsın…. |
Sararırken yüzüm sonbaharla, yine sana döndüm.Paralel ayrılıklarda bakıştık,direkler koşarken trenlerin arkasından;sevdim seni,varsın rötarlı olsun kavuşmamız...Anlatımda biribirini tamamlayan öyle güzel mısralar var ki,ben her seferinde büyüsüne kapılıp sizden birşeyler mırıldanıyorum....Gizemli istasyonlara gidip,sevdiğimi beklemek ve sonunun şiirinizdeki sonla bitmesini istiyorum...Sevgi/saygı yüreğinize.....