Sahte Ayrıntılarda
kaygısız sabahları özleyen
bu ölüm korkusuyla hayatlardan öte sözcükleri arıyoruz sanrısız bir sadelikte gepgece yalnızlıkla aramızda kan bağımız külliyen olmayışıydı avuçlarının su içiren bir incelikte kekrece ama kimin... eprimiş çarşafıydı gökyüzü düşlerimizin çocuk ölümleri taşırdı kapımıza sahte ayrıntılarda boğulan ne varsa bir kapının kapanma sesi bir bakışın sırf kendine çalışması bu bir ayağın zevkle sürtünmesi yere bu bir elin kendi sanması her eli bu bir ten riyası bu bir birsizlik hatta ve en iki benim iddia ediyorum ama kimle... seni kendimden istemedim hiç sen de beni kendinden isteme bir kere yaprakları ışımalı ütopyalarının ve kimsesiz kalmaktan korkmamalısın güne geç kalmamalı acıların eksiksiz eksik olmalısın bensiz bense sensiz çıkmadım daha hiçbir yola kırpmadım gözlerimi hiç sensiz bir yıldıza bile uzak diyarlar sakladım türkülerimde çünkü şimdiden ayrılığımızı bile sevdim ama kim için... kağan işçen... |