Bulutun Çağırdığı YağmurŞiirin hikayesini görmek için tıklayın yaşadık
ve öğrendik hem kaosu hem sevişmeyi üşüyorsunuz değil mi o tabutun içinde sancıyı şimdi kim sulayacak
birkaç asır geç kaldın
hadi bir ömür anlaşalım tenimdeki kentte kendini bul, uzaklaş ahalinden içimdeki mavide yer var, belki biraz solmuş olabilir bir gök söz vermişti, denizi bulduğumda eriyecekmiş gölgeler parmaklarım arasındaki tütün lekesinin hatırı için sessiz bir nehir gibi hadi şimdi usulca çoğalıver takatsiz bir ülke gibi, ılık ılık susarken ağzın inadına inadına öpeceğim zaman uzasın bırak az sonra karnaval var pusuya yatmış göğe dahi sığmıyan derin ama huysuz tutkum benden yana zarar edecek bu yüzyıl tüm servetini savaşa yatırmış inadına inadına öpeceğim aldırmadan imbâtın bıyık altı gülüşüne daha deli seveceğim seni, yaşamı keşfeder gibi dışardaki feryada ders verir gibi rüzgâra benziyorum biraz esersem bomba ağırlığı dinlemem kavganın tuzu, postal sesleri, dağların yer değiştiren gölgesi bu devirde öyle bollukta ki masumiyet düzene yenildikçe beynimdeki dikenler bu anlamsız karmaşaya kafa tutuyor yarısını sana vereyim kuşandığım rüzgârın esvapları çürüten teri kurutalım leylak kokulu şiirler ölüm romanlarını yenmeli biraz yağmuru özleyen toprak gibiyim tarih denilen savaş masallarından alacaklıyım şu kemikler şehirleri doldurmuş, etlerine yaban yaşıyorlar tamamlanmayacak bir yetmezlikle tek bir bulut kalmış kirlenmedik o da ne kadar tedirgin aldım cebime sakladım bir buğu o biz gibi hisset öpüşümün tadını ve aynılaşan parmak izlerimizi tek kelimeyiz yaşamak!!! sessiz, sensiz uslu uslu göğe bakıyor aklım gönlüm de sisler var seni daha net nasıl görebilirim bu ömür anlaşalım seninle karşılaşmalıyım hadi şimdi biraz yağmur yağsın gittikçe esmerleşen gecelerden kurtul da gel tenime su kat yoksa ölmenin yasası işleyecek canım kuru seni böyle güzel bekliyorum işte... içimdeki mavide yer var, belki biraz solmuş olabilir bir gök söz vermişti, denizi bulduğumda eriyecekmiş gölgeler parmaklarım arasındaki tütün lekesinin hatırı için sessiz bir nehir gibi hadi şimdi usulca çoğalıver... |
sözü sulara
bu kirli çocuğu tanıyorum alıp anası leğende yıkadıydı avluda
koşup anneme kızdım beni neden salmıyorsun sokağa!!!
annem beni herkesin derdine yanayım diye
kaynar sularda yıkayıp yanaklarıma hawilland sürdü
upuzun saçlarımı sımsıkı taraklarla tarayıp
hasır örgüler ördü
bundandır sınıf farkımız belki bundan
o kipkirli çocukları açlığa savaşa ve matemlere yakın kılan
luzumundan fazla korunaklığımız bizim
Şiir konuşturur, koşturur kaplumbağayı, hatta akardır öylece akar ardı sıra Karasu
g'özlerinden tanırız
Suyu suya tutmalı derim, susyu susayana.........
Sevgiler