Doğuştan Gelen Şiir
gün yoruluyor güz başlangıcı kokularıyla
uzak seslerle ırgalanıyor umut hasta bir imgeyle çöküyor şehre mutsuzluk hangi alalığa uzansa göğsüm bu kahredici geçicilik bu hükümranlığı kötü sonumuzun caddeler berbat ayrılışlara gebeyken üstelik üstelik kalkıp gidilemezken sonrasız hiçbir sabaha... içimden hiç bestelenmemiş bir şarkı gibi geçer gözlerin gözlerin hep başka bir besletelenmemiş şarkı gibi ezer sessizliğini içimden içimden ağlayışımın ve yollar hep aynı kapıya çıkar o zaman... sensiz gittiğim her yön ihanettir adımlarıma hesabını veremem hiçbir başlamamışlığımın ancak çabucak kaybolup uçar sesler hiçbiri çarpmaz bana ya da ben hissetmem ben orda olmam önce başkaları olmalı her birliktelikte ben ancak tek başıma öleyim ama en önce ama tüm birliktelikleri gördükten en sonra tek başıma... dalgalarıyla esir deniz ağaçlarıyla orman yıldızlarıyla gece rüzgarlarıyla dağ bulutlarıyla gökyüzü ışıklarıyla güneş evleriyle şehir esir güzelliğine... ayrılığımla ben özgürüm ama... saf coşkularını seviyorum çocukların zamana başkaldırışlarını acıya meydan okuyuşlarını aşk çocuğa benzer... çocuk kalınmaz çocuk doğulur yalnızlık ve aşk doğuştan gelir... kağan işçen... |