Aramak ve aranmak arasında, hakiki aşka varabilmeyi ummak.

Esrar-ı aşkın dehlizleri
Öyle Sakin ve huzur dolu
Bilinir Esrar-ı müebbeti
Giden bilir Görür son yolu
...
Aşık Maşuka kavuşmaz mı?
Gönülden ister ise Mevlayı
Maşuka varmayı ummaz mı?
Umar elbet bilir Kâlu belâyı
...
Çeşm-i dil ile bakabilsem Ey Gözüm
Diyarlardan deryalara gidesim var
Ehl-i Takva olabilse keşke sözüm
Sukut-u Mest ile haddim bilesim var
...
Hebâdan kim kurtarır cümle telaşken
Emr-i hakka gark vasıl olursam eğer
Hüsn-ü hatime diriltsin sana Aşk-en
Unutturma Yarab Unutursam eğer
...
Uzun asma bahçelerin sıra dağlar gibi
Uzanmışta uzanmış Hem ki Ne Efzûn
Hissedince Oldum belki Hüsn-i Dilârâ gibi
Münâfih-i his ve bedâhet değil ki Arzûn
...
Sû-i Telâkki İle yeterince yalvaramadım
Var idi bir tek Muradım Aşk-ı hakikî
Bahr-i mühit gibi Sevgine kocamandım
Sarf-ı nazar etmem muradım Aşk-ı hakikî


Muhammed Emin Şeker