Rakı ya sardıgım gökyüzÛ ve ellerinden öpülesi analar yüzünü yukarı dogru çevir çünkü deniz gibidir gökyüzü
S
ukut-u Nar IM
Dövülmüş peygamberler gibiyiz Ve dinsiz imansız Meğerse gidiyormuş bir eylem, bir devrilmek yüzü koyun dereler
bir yabancı gibi yollarda ana avrat sövülmüş Sesindeki nakışlar boğulmuş Alnının çizgileri hep bir yanlız bakış hep eski hatıraların dizlerinin bağları erken çözülmüş yada kapatmış defterleri üzüm gözlerin bir kurşuni ufukta kasvetli dünya denize dökülüyormus
sessizce salınırken riyam yıkıldı çalıntı yapılarım demirden, tuğladan, insanlıktan çalmalarım diğerlerinin hepsi kaçamak rakı tek nikahlı karım !
üstümüzde altı aydır ıssız geçinen bir güneş, Ve diğer altı ayı toprağın gecesinde geçiren kutuplar kadar çıplak bir ülkeyim ne hayvan, ne dere, nede yeşil gözlerindeyim
Oysa daha korkunç ne olabilirki dünyada Güneşin buzlu soğuk zulmünden Ve bu sonsuz gecede antik bir trajedi gıpta ediyorum en vahşi hayvanlara ki naif bir uykuya dalabiliyorlar zamanın çatısının çivileri yavaşça çıkarken Sis ve yağmurda boguluyor gözlerim Ve sen çalınmaktasın benden kamyondan Çimentodan, demirden, battaniyeden
en son kış, çamura bulanmış sonbaharım, uyuyan hareketsiz sezonlara methiyeler hazırlıyorum şimdi dolanır beynime sıcacık bir şal Bir puslu kefen belli belirsiz bir mezar
Uzun boğuk geceler boyunca paslanan kiblelerim, Ilık bir canlanmada ruhumda yeniden bir kuzgun kanadını genişçe açarken düşüyor hissi içime yenik bir sonbaharın
Hiç bir şey cenaze dolu bir yürek kadar dingin ve sükûn türkü biriktiriyorum sana rızkımdan Ve ilk bitki soyundan bu yana kadar O soluk mevsimler, çayirmelikesi, saraypatisi
soluk gecelerimin ebedi yüzü, eger yanlızca aysız bir gece de iki kişiyse kaçak olarak uyutmaktadır ağrısını ayakta ikiz aynalarda gördüğü bir derin yatakta
henüz takvimlerin yaprakları yazmazdı seni ya da unutulan her şey sendin kim’sizliğimin yanı başına gelip oturdun
hiçbir gölge aydınlıkla yıkanmaz sıkıntısı artacak hayat gerçeğinin doğal sonrasızlığıyla hep bir kız çocuğu portakal bahçelerinin elindeki sızısıyla biz hep çalmakla özdeşleşmişiz üşümez sandığımız göz göze gelişimizde sonramıza çalındı gerekçe birbirimizle geçirdiğimizin bilinçsizliğin dışında zaman kirli bir katil kibar bir tekrara gerekçe her insan yönelişinin gücüyle Tutkunun tutsağı durumuna geliyor tanrıca
İnsanın başkalarıyla savaşması, boğuşması sonuç ne olursa olsun kahramanlıksa Kendi savaşımda sana yenilmem neden alçaklık olsun? Eger sen çalıntıysan
Her göçte geçti adım her zararda ziyanım Her yağmurda taştım her tabutta cesetce Her coğrafyada mazlum her dilde lehçe Her masada pay her isyanda sürgün Her bombada darmadağın Güne aydı gözüm, sen gözüm aydın Gözlerin boynuma dolandı kardesçe Elma kokulum, Soğuk gecede sımsıcak içindeyim Bir titreyişte ürkekçe
gönlüne, hüzünle sevinçle kelepçe Beni benden alan tufanların nece Yiğitçe mertçe yılgınca Kan rengi fay hattım sana akışınca, Gönül dehlizlerin hüzün dağların nece
Unutulmuş bir lehçeyle severim seni Benim bu deliliğim hırsızlıga gerekçe adım hayatın göğsünde bir kusur Konuşurum güneşin eski bir aksanıyla Piri sultan olanın, abdal-ı kaygusuz Niyaz-ı Nar olanın, mısrası kanunsuz Kara günde birleşir Silkeleniriz simdi Yigitçe erkekçe sonra kavga ederiz yine çocukça
kendini beğenmiş mürekkepler sızıyor dudaklarımdan bulutlardan medet ummam bu yüzden çoktandır utangaçlar
hacmi fikrinden büyük beyinli serzenişler ediyorum birkaç film karesi buharlaşıyor işte gökyüzünden lütfedip mazgallarımıza indi tanrı kiliselerin çanları pek zamandır bach’ın emrindeydi!
gerekliliğin bu yüzden her bahar bilinçsizce açan çiçek insanları dinleyecek şikayet edeceksin bana sonra ölümünü kutsayacak sevinecek sahtekar efendiler çalıntı bir aşk hikayesi çıkaracak ağlamak için kullanacak önceleri sonrasında ağlatmak için! kendini beğenmiş mısralar fışkıracak senin adına insanlıktan öpüştükçe çoğalacak!
ölüleri severim; resimlerde çizilmiş ölüleri canlılar durmaz yerinde bir o yanda bir bu oysa ölüler öyle midir bir tabloda yüzyıllar geçirir şikayet etmezler hiç ölüleri sevin; tablodaki ölüleri mesela; at üstünde ki süvarileri!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
çalınıyorsun benden şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
çalınıyorsun benden şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.