Her Eylemin İlk Anı
kenti bırakıyorum
dili hüzünsüz zamanlara lirik bir yaz yalnızlığının kum beji sıkıntısıyla bitti ömür yaprakların tozu kalkmadan son akşam kokusu ağustoslu... hiçkimsenin gözünde olmayan bakışlarımı kıyısından çekiyorum bu eflatun gösterişsizliğin bir deniz ki kumaşı herkesteki kimsesizliğin toplamı ve tekrarları ömürden saymayarak ağaçlı çay saatlerine bağlanmayı aşk bildim bir kez çay içtim gözüne çarpabildim belki bir kez mevsim güneşinin ve her eylemin ilk anından sonra öldüm ta ki yepyeni ve hiç yaşanmamış bir eylem keşfedenedek ... gece adam olmayı öğrenemeden gidiyorum kapı komşuma haber vermenin tadını bilmeden göz kulak olmadan kimsenin çocuğuna balkon arkadaşlıklarından ötesine geçmeden gidiyorum göç sarılığında suların uzak ışıklarla ırgalanmayı bile lekeledim saatli maarif takvimli güz ıssızlıklarını yaşamış olmanın gönenciyle gidiyorum her şeyin en doğrusuydu yalnızlık ya da ben en güzel yalnız kalmayı becerebildim... "trajik bir başlangıcı olur her mevsimin gücü arı duru bir saflıktadır onun da yalnızlığın dürüstlüğü gibi asıl aşktır bozan her şeyi aşk kendine rağmen olmamaktır..." "aşk yalnızlığın melezleşmesidir bu yüzden dürüst bulmadım kahırlanmayı kitaptan insandan uzak biliyorum sınıflı yaşamak en zorunlu yalandır ve ancak bir devrimci boyun eğmez yalana..." kağan işçen... |
Yalan....yalnızlığın baş müsebbibi, değil misin 3-5 maske takan- al sana en kralından yalnız .Dürüstler sevilmez malesef.
Kural bu.Her zaman ki gibi çok güzeldi Kağan Bey.Gönülden tebrik ederim gönül emeğinizi.Saygıyla.