Bu Şehri Terk Ediyorum...
Bir şehri terk etmek,
Kendini terk etmektir. Onca yıl beklediğin eksikliğin bir türlü tamamlanamamıştır. Beklediğin hiç gelmemiştir. Bu şehri terk etmek, Seni terk etmektir. En iyi arkadaşlarını, sahil kıyısında bıraktığın gözyaşlarını, Havada hep asılı kalan, pembe düşlerini, Oraya, buraya aldığın notlarını, Terk etmek, girmekten fazlasıdır. Bu şehri terk etmek, vazgeçmektir her şeyden, Çocukluğunu cami avlusuna bırakmaktır, Çocukluğundaki oyunları kazanamadan yarıda bırakıp, Tüm arkadaşlarına mızıkçılık yapmaktır. Terk etmek, biraz kaçmak, bir kısmı da kalmaktır… Bu şehri terk etmek, dolaştığımız yerleri yanımda götürememektir, En çok o yerleri yok edemediğim içindir zamansız gidişler. Bütün ömre sadakatsizlik edip, Herkesi sadakatsizlikle suçlayıp, Tüm günahları üstlenip gitmektir… Bu şehri terk etmek, senden vazgeçmektir, yani benden, Yani hiç “biz” olamayan sen’li, ben’li bir şeyden. Hiç alışamayacağını bildiğin bir kente gitmek, O kadar gözümün kararmış olması, Bu kadar senden vazgeçmiş oluşum terk etmekten fazlasıdır… Şarkılarımın seyrinin hiç değişmemesi, Hep ayrılık, hep veda şarkıları dinlemek, Yazdığım şiirlerin hep ayrılık kokması, Bu gidiş değil, senden vazgeçiştir. Bu şehri, bu yerleri terk edip, susmaktır… Beş-Haziran-İkiBinOnİki*12:10 Nevin Akbulut |