Bir Yarımlık
Yaşamanın provası yapılıyor da yaşanmıyor
Yarım bırakılmış bir puro Peçeteye sarılmış gözyaşları Yanaklar belki de biraz bunun için yaratılmış Ve çokça hüzün yaşatılmış Başka hangi bir yer saklayabilir ki gözyaşlarını Üstelik soğuktan donarken Ama yanaklarımda Başka birinin gözyaşlarına bile yer vardı O kadar büyüktüler Ve en erken zamanda devamını getirmeye niyetlenirken her şeyi Yarımdan öteye gidememek Yine yarım şiirler yazmaya devam edeceğim Kedileri büsbütün seveceğim İnsanın bazı gecelerde Kendi hüznünden de ayağının kayıp düştüğü oluyor Boğulmanın iki türlüsü Boğazıma sarılan başka bir elden fazlası Kendi elimin yarımlığı, yetememezliği Bir sürü söz yapıştı Uzun yıllar saklayıp, büyüttüğüm o düğümü Dün gece bir jilet kesti Etrafa bir sürü hayal kırıklığı fışkırdı Büyüttüğümden fazlaydı Küçülttüğümden de çoktu Boğazım küçücüktü Boğuluyordum da batıp gidemiyordum Karanlık dehlizlere Gündüz hayallerim dalga geçiyor Bodrum kat balkonuna çıkıp Ayaklarını sarkıtıp Çekirdek çitliyor Sanki balkon varmış gibi Sanki balkonun demir korkulukları varmış gibi Birçok şeylerin korkunç olduğu doğruydu Ama korkuluk yoktu işte Hayal hayalliğini yapıyordu yine İnanmak için biraz daha dokunaklı şeyler olması lazım Dokunup, acıtması gibi Yüreğimdeki kırıkların çöplerini bile atmaya kıyamadım Sakladım içimde İçim biraz çürümüşlük kokuyor Yavan sevgilerle avunamayacak kadar gerçek hayallerim Elimin ayağımın birbirine dolaşacağı şeyler olmadı Ellerimi unuttuğum oldu ama Ayaklarımın da varlıklarını Korkunçtu, hüzünlüydü, zavallıydı Daha çok kışlara denk geldi Gözyaşlarımın sonsuzluğuna ve buz kesen şeylerin kırılmalarına Kesti, şekiller o kadar da güzel değildi üstelik Yine anlam yüklenebilirdi Bir salyangozun içten içe erimesi gibi İçimde saklıyordum erittiklerimi On Beş Ocak İki Bin On Altı 14 00 Nevin Akbulut |