6
Yorum
15
Beğeni
4,8
Puan
2762
Okunma


Ontolojik bulgular da olmasa
Hiç bilemeyeceğim endişe denilen kelimeyi
Kırmızı köşeleri severim ben
Endişeyi kedilerin gözlerinden öğrendim
Batmaz çünkü o köşeler, acıtmaz
Bazı insanların yüreğini de sevmişliğim olmuştu
Kıpkırmızı kalp gördüğüm olmuştu
Kalpleri gözlerinde atıyordu
Ama o kalbin acıttığını
Acıtmak için illâ da sivri köşelere gerek olmadığını
Şefkat denilen duygunun artık başka yollara saptığında
Kaybolduğumu, bununla birlikte duyduğum yanlış utancı
Kimseyle sokaklarda sabahlayamadığımı
Güvensizlik yüzünden sokakları suçladığımızı
Bunları bilmemin hiçbir şeyi ifade etmediğini biliyorum
Akla zarar benzetmelerim ziyan oldu aklımda
Hayat kendi beşiğimi kendi ayağımla salladığım bir öğreti
Yaşama biçimi rakı şişesi bebekliğime
Büyük gelen her şey, zamanla daralır
Bunaltı, doğmadan önce sarhoş olsaydım
Ayıltabilir miydi beni yakan güneş
Denizin tuzu, kumların batışı
Kendimi kaybedemedim hiçbir şişede
Dibinde yakalandım
Bu hikâyede herkes yerli yerindeydi
Annemden on yaş büyük gibiydim
Haklıydım ama anlamıyorlardı
Onlar kadar uyuşamadım hiç dünyanın yalanıyla
Tamamen ayıktım, enine boyuna çizilmiş ama silinmemiş bir şeydim
Haklı nedenlerim var
Sabahları kızgın uyanmak için
Sesimdeki çataldan kahvaltı yapamıyorum
Kaybettiğim o tek şeyi sende de kaybolduğunu bilince
İnsan bilincini de kaybetmek istiyor, aynı hızla
Ben daha çok erkendim sana
Zillerim geç çalardı
Beynimde de, karnımda da
Bakışlarımın adresini bilseydim, bir tek sana söylerdim
Ellerinle kaybet, harca diye
Sen pek erkencisin
Dünyayı kendi eksenimizdeki acılardan ibaret sanmak
Ne zavallı şey
Dudağım hep aynı yerinden kanıyor
Aynı yere gelince susuyorum ben
Bir de sıkılmasam coğrafya derslerinden
Ne geniş dünyam olurdu
Bilinçaltımın genişliği beni hiçbir yere vardırmıyor
Tüm doğrularım yanlış yollara saptığından beri
Gidecek bir yer bulamıyorum
Hayal kırıklarım şiirleri geçti
Belki gidince her şey düzelir
Kaybolunca diner belki vicdan azapları
Geceden kalma sözcüklerin saflığına güvendiğim için
Sabahları daha doğru yerimden kalkıyorum
Akşam sözcükleri olmasa
Hayallerimdeki pintilikten kendimi kapatırdım odanın duvarlarına
Saklanabileceğim samimi bir köşe yok
Hepsi aynı oranda batık
Kanadından eskimiş kuşlara, kanat çıkarıyorum
Dilimde asabî bir şarkı
Eskilere kızıyorum
Serçeler yabansı
Büyüyünce eskimiş olmuyor aldanışlar
Yeni olmasam da yeni üyeyim her yanılışa
Bu hiç eskimiyor
Cümle kurmaktan kaçınıyordun
Kelimelerinde bebeklerin anlamsız harfleri
Yine de anlıyordum
Geç kaldığım yeri, biliyordum
Buluyordum sonra, kaybolduğumu
Haram yollardan geçen işaret parmağındaki küçüklüğümü
Hesap soramıyordum
Sesim bebekti
Kalbimden başka gidecek yerim yok
Cümlelerden başka ağlayacak köşem
Ve sonsuzluğum
Upuzun bir kayıp hikâye
Yirmi Üç Mart İki Bin On Beş 13 00
Nevin Akbulut
Not: Şiirimi Gün’e layık gören, Değerli Seçki Kuruluna Sonsuz Teşekkürlerimle,
5.0
94% (15)
1.0
6% (1)