Rengini Unuttuğum
kımıldayamıyorum rüyalarımdan kalkıp
yarı bir ölüm aydınlığıyla meşgul sokağın sesi sokulmazsa ev ev değildir sensiz düş düş bir ölüm... kumru kanatlarıyla uçmak isterdim ve bu benim en saçma salak arzumdu kumral bir sahanlıkta saçlarını ve ellerinin varsa yalansız kalmış yanını okşamak içindi... madem ki hayattır tüm eylemlerimizin ölçüsü seviyorum seni bana inanmadığın kadar eski pencerelerden bakmayı özlüyorum kırgınlığına göğ yüzünün güneş vurmuş yollarımızın toz kokularına bense bana baktığın kadar mutluydum rengini unuttuğum... sabah yolculuklarında dünya yenilenirdi gömleğin kokusu merakla işe gitmenin direncinde açan o acımtrak sancı otların güleç yüzlerine bakarkenki hıçkırarak ağlamak isteği içimden geçirdiğim çocuksu şarkının değişmez umutlu tonu ama sana duyduğum heves hep aynı eskilikte hep aynı bitmemiş bir son uyku... kağan işçen... |