Yoksa Sen Hepsi
kimseler yoktu kalabalıkta
sen yoktun ama sana kurduğum düşlerin ağırlığı vardı üzerimde... yaşamak yaşanamamış anların toplamını tatmaktı eğreti gidişinde... buruk turuncusuyla ufkun acısında yanan tenin sızısının gizli trajedisi köpüklü suyun kayaları eritişi gibi yontar ruhumu... ot kıpırdadı kuş gözlerini açtı ilk çocuk ağlamasıyla uyandı ev kedi yavruları çaresiz bir böceğin peşinde gazeteci uykulu gözlerini ovuşturdu bir kadın mahçupça bir kapıyı çaldı yoksa sen hepsi misin bunların... kitabın sayfalarındaki kavgayla benim kavgamın arasındaki tek fark umutlandığım yerler arasında: birinde geçmişi bitirirken diğerinde geleceği beklerken... bilirim... sonu gelir her şeyin filmler biter romanlar okunur gücü kalmaz şiirin aşk yarı yolda bırakır ama vazgeçmem düşünmekten yarın günün nasıl başlayacağını... kağan işçen... |