"Kelebekleri neden sevdiğimi soruyordun hani Onlar az yaşar yolları ayrılığa varmadan ve yalnızlığın tadıyla dudakları küflenmeden ölürler Şair/ler gibi değiller..."
Segah makamı adımlarla göğ/s/ümden kaçan kadın Hatırla ! Hani kurumuş yapraklardan dilekler tutuyordun ve meşum kalemler ile sürgünler yazıp nazenin baharlardan beni kovuyordun Yapma diyordum…yapma... Dalın ihanet ettiği yapraklar gibi yol hikayemi alnımda taşıtma…
Dinlemiyordun…
İsmini zikir niyetiyle söylediğim kadın Hatırla ! Hani uzun namlulu dilekler tutuyordun ve müstehakmışım gibi tetiği çekip şuursuz çekirdeğine beni yağmalatıyordun Yapma diyordum…yapma... Karalama kağıtlarını gecenin şerrinden gizleyen şairler gibi Beni koynunda sakla…
Umursamıyordun…
Kahvemin telvesine kısa ömürler çizen kadın Hatırla ! Hani ben yağmur ol istiyordum meleklerin avuçlarında ve uyu tenime düşene kadar
Gidip bilmediğim şehirlerin göğsüne yağıyordun…
Hani ben masal ol istiyordum dudaklarımın ucunda ve bitme ecel gelene kadar
Gelip devrik cümlelerinle yangınlar çıkarıyordun…
Eylülün teninden pastel renkleri çalan kadın Hatırla ! Ben parmaklarımla saçlarına yazarken şiirleri Sen kağıt üzerinde harflerden çatma cümleler istiyordun…
Ben son sigarammış gibi avuçlarımda tutarken ellerini Sen gözbebeklerine düştüğünde suretim tekzip ediyordun…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gözyaşı Yurduna Döner mi Sandın şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gözyaşı Yurduna Döner mi Sandın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Tanrı zalim değildir, zalim kulları vardır; şairlerde zalim değildir ama öyle zalim şiirler yazarlar ki... ahhhh!! gecenin bir vaktinde ne canlar telef olur, bir bilseler... yapma arkadaş, yapma ne olur! yapma!
Günaydınımla dolaştım bu sabah sayfanızda, Aydınlığa acıkmış gözbebeklerim hangisini okuyacağını şaşırıp kaldı şiirlerinizin.
Segah makamı adımlarla göğ/s/ümden kaçan kadın Hatırla ! Hani kurumuş yapraklardan dilekler tutuyordun ve meşum kalemler ile sürgünler yazıp nazenin baharlardan beni kovuyordun Yapma diyordum…yapma... Dalın ihanet ettiği yapraklar gibi yol hikayemi alnımda taşıtma…
Dinlemiyordun…
Şiire daha başlarken savruluyor insan, sonra final vuruyor en derinden, bir başka şiirinize düşüyor yarı şuursuz bir ruh gibi.
Çok çok güzeldi, iki kez dinledim okuduktan sonra. Açıkça söylemem gerekirse Nebiha Hanımın en güzel seslendirmelerinden biriydi diye düşündüm. Duygular, duraklar, vurgulamalar tam kıvamında yakalanmış. Candan kutluyorum, selam ile
''Kelebekleri neden sevdiğimi soruyordun hani Onlar az yaşar yolları ayrılığa varmadan ve yalnızlığın tadıyla dudakları küflenmeden ölürler Şair/ler gibi değiller... ''
Kelebeklerin ömrü çok olsaydı eğer, onlarda belki bir kafese kapatılırlardı Belki işkence edilirdi ipek böceklerinden nasıl ipek elde etmek için kaynar sularda haşlıyorsa...
iyi ki ömürleri kısa demek geliyor içimden iyi ki özgürlüklerini uçarak çıkarıyorlar iyi ki kötülükleri yaşamadan bilmeden ölüyorlar demek geliyor içimden..
Kahvemin telvesine kısa ömürler çizen kadın Hatırla ! Hani ben yağmur ol istiyordum meleklerin avuçlarında ve uyu tenime düşene kadar
Gidip bilmediğim şehirlerin göğsüne yağıyordun…
Hani ben masal ol istiyordum dudaklarımın ucunda ve bitme ecel gelene kadar
Gelip devrik cümlelerinle yangınlar çıkarıyordun…
Eylülün teninden pastel renkleri çalan kadın Hatırla ! Ben parmaklarımla saçlarına yazarken şiirleri Sen kağıt üzerinde harflerden çatma cümleler istiyordun…
Ben son sigarammış gibi avuçlarımda tutarken ellerini Sen gözbebeklerine düştüğünde suretim tekzip ediyordun…
Pişmanlklar içinde secdeye kapanan kadın
Hangi gözyaşını yurduna dönmüş gördün !
24/04/2012 Denizli
ELİNE GÖNLÜNE SAĞLIK GÜZEL OLMUŞ KALEMIN VAR OLSUN SEVGİLER DOSTÇA KALIN
Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin,Tekkede, manastırda eremezsin... Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada Cennetin, cehennemin üstündesin... Ö.Hayyam
Kıymetli Şair... Hani demiş ya Usta ''şimdi uzun ağrılı ve gergin uyku tutmaz gecelerde ayrılığın sazıyım bir türküyü çoğaltıyorum adına ve yarasına güvenen bir sızıyım'' Aşkın siz hali okunası ve ne kadar güzel bir lüks diyorum Razı şiirleri okumak edebiyat adına bu sonsuz ummanda aynı duyularla seslenmek görebilmek bazı adresleri değerli satırlarınızda çok teşekkür ediyorum saygı ve tebriklerimle...
Kahvemin telvesine kısa ömürler çizen kadın Hatırla ! Hani ben yağmur ol istiyordum meleklerin avuçlarında ve uyu tenime düşene kadar Gidip bilmediğim şehirlerin göğsüne yağıyordun…
merhaba şiirin ve aşkın ustası tebrikler yine ter damlamış şiire damıtmışsın yaşamın özetini hangi sokak çıkar sokak hayatında hangi sokakta solar gün gül kurusu akşamlar sana neyi hatırlatır neyi hatırlatır sana nisan akşamları bahar nereye savrulup gider apansız hani bir ırmak vardı denizde birleşen hangi günün akşamına vurur aşk rengini sahi senin kahvenin telvesinde gördüğün o gizemli kadının adı neydi adı neydi umudun acının rengi neydi neydi şairi bu denli darmadağın eden neydi karalama kağıtlarına yazdığın şiirin adı şimdi sen bana geç bunları mı diyordun bunlar uzun mesele mi diyorsun uzadıkça uzar bu usta sevgiyle ve aşkla kal çünkü aşk yaşamın başkenti Tanrım aşksız bırakmasın seni...
İsa inan tarafından 4/25/2012 12:16:55 AM zamanında düzenlenmiştir.
Nasıl bir dik duruştur bu sevgili önünde. Ki o tavırlardır aslında insana biraz da aşkı yaşatanlar. Yani böyledir aşk. Lelia'nın yaptığıdır kimi zaman işte.Yok öyle her zaman iki dirhem bir çekirdek duruşları aşkta.
Tanrı zalim değildir, zalim kulları vardır;
şairlerde zalim değildir ama öyle zalim şiirler yazarlar ki... ahhhh!!
gecenin bir vaktinde ne canlar telef olur, bir bilseler...
yapma arkadaş,
yapma ne olur!
yapma!