keyfiyeti emrine amade bir şiir olsun bu alın terine karışan ahlarla dem tutmuş vaftizi bozulmuş bir çan sesi ya da ve makbul bakışların prensesi diye başlasın dizeler
içinin kuzeyine oturmuş acısı hırsını bastırır misali suskun bir çocuğu olsun filmin içlenerek duman çıkartan küskünlüğünden ve azotu bol bir ağıt kondursun diline hep yalanlarıyla yaşayan falcılar gibi yarınlar hep senindir!
kaderin makus mürekkebini tasvirler gözleri aklına her geleni söylemek bestelesin dili kollarının izdüşümü gölgesine eklendiğinde girsin irislerinden içeri ve en acı replik sona kalsın yine -en afili artık serbestsin!
.................................................
bir sessiz oyun düşmüştü payımıza debisinin suskunluğunca çığlık çığlığa bir birine düğümlü iki kelebek vardı ne kırmızıya benzer bir renkti ne mavisi bildik manifestosu irislerin uzun odaklarında saklı yüreğin kıskanç telleriyle sımsıkı bağlı çağlayan gibi kükrerken bile, bir yanı hep ürkek hiç bilmiyoruz! ki; bu aşk demek!
.................................................
sonra balıklar göçer engin denizlere dalgalar gelgitleri öğrenir denizkızı öyküyü terkeder zaman galebe şarkılara aldanırken bir harabe sarar genizleri kabuk bağlar, umut kaydırmaktan suyun yüzü su aynı sudur belki fakat tabular sıktıkça avuçlar daha da gevşer!
ucuz sözcüklerin umarsız gel-gitleriyle geçer günler ve bir denizci vardır hâlâ masaldan kalan -denizini bekleyen eski kayığını terkedip, o mavi adaya yamanan avuçlarındaki eski yaraları, yeni dualar sıvayan mavisine karalar düşerken benzinin hemzemin korkularla içre ağlayan
bu bir rüyâdır ve film biterken uyanır Halikarnas hep olduğu gibi denizkızı ritüele hep gecikir!
sağmal apoletlerine hâlâ yakamoz vurur gibi dursa da son perdede depremler alır üzerine deniz hoşçakal ayetleri yeni yeni derlenirken acziyeti tavan, acı bir sayha kalır geride ve ezbere bildiği sufleler giyinir dil sevmek illa sahip olmak değildir!
ve nedense ona hep bâkidir denir oysa ayrık harflerin birleşik cümlelerinde demlenir zaman artık teselli giyinmiş bir süredir lâkin, üşüyen nefesler iyi bilir o, sıcak mevsimlerden kalan son bakiyedir ve aşk filmlerinin son cümlesine ayrılık denir!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
FEYK şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
FEYK şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ve en acı replik sona kalsın yine .... hep sona kalmaz mı zaten hocam. ve son cümleyi ayrılık sözylemez mi? Suskun kalışımızdan belkide, Belkide konuşacağımız şey kalmadığından.
ve nedense ona hep bâkidir denir oysa ayrık harflerin birleşik cümlelerinde demlenir zaman artık teselli giyinmiş bir süredir lâkin, üşüyen nefesler iyi bilir o, sıcak mevsimlerden kalan son bakiyedir ve aşk filmlerinin son cümlesine ayrılık denir! denmese ayrılık vakitler vuslat olsa.. o zaman yazılmazdı herhalde bu kadar güzel dizeler.. aşk filmleri neden ayrılıkla biter oysa türk filmlerinde mutluluktur coğunlukla.. Ne güzel bir şiirdi şiir tadında okudum şiirle kalın efendim..
ve nedense ona hep bâkidir denir oysa ayrık harflerin birleşik cümlelerinde demlenir zaman artık teselli giyinmiş bir süredir lâkin, üşüyen nefesler iyi bilir o, sıcak mevsimlerden kalan son bakiyedir ve aşk filmlerinin son cümlesine ayrılık denir!
Bu güzel paylaşım için teşekkürler.Beğeni ile okudum.Tebrikler.Selam ve sevgiler...
anlamca bir bütün...derinliği olan ..
kelimelerle aranızın iyi olması ayrıca güzel...
saygılarımla ..