Bilinmeyen Karşılık
o yok kim bilmiyorum ama ona ölesiye aşığım işte
olmayan biri içimdeki aşk arıyor onu yıktık tüm değer yargılarını tersine döner dünya meşgul tüm gezegen aşk var kişi yok akşamüstünün olup efkarın olmadığı gibi güvercinin olup göğün olmadığı makamsız bir şarkı gibi acı çekmek kendinden nefret eden bir aynaya küskün acı çekmek ekmek arası cennet düşleri katıksız uçmak isteği acı çekmek istanbulda ağustos sonu zaman en büyük ihanet ömre ağaçların hışırtısı bu ben değilim ağaçların hışırtısı bu huzur istanbul evler üstüste yığılı gözlerimde bakış açım daraldı bir sen istanbulda yığınla gri ve tatlı akşam sarısı boşvererek mutsuzluğu ağaçların evleri sarıp sarmalamasını dinle ey gönlüm aşk var kişi yok uğultulu bir yatmak bulutların üstümden gelip geçmesine minareler dargın neye baksam sen yoksun ben yakışıklı suskun koşan çocuklar ihtiyarın ölümü kabulle bekleyişi neye baksam kuşluk uğultusu daha ben çocuğum daha komşunun karısına aşık yapışık evdeki hasta ışıklı sevda dargınlık dünyaya tüm evrene kırmızı çiçekli lastikli don karşılığı bilinmeyen gri başımda oynaşan kimliksiz bu öğle sonrası istanbulda ölümüne anlaştığım bu baş ağrısı gecekondu çocuklarının saf hüznüyle karşılığı bilinmeyen sokak kuşlarının umarsızlığı kağan işçen |