Yılların Gediklisi
ilk akşamın derdindedir kuşlar
sensizlik soframda yalnızlık bereketi sakallarımda geçmişte kalmanın ağırlığı bakışlarımda yokluğunun esmer yelkenli ezgisi tükenmez asi renktir etimin sıcaklığında çocukça bir yaradır kanar sandık sandık cigaram değil özlemin tüter yılların gediklisi aşk sadece sanadır Ankara Caddesi demek sen demektir nöbetçi askerler okul bitimleri ağlayarak bre haziranlar ben her şeyimde ben değildim ben sadece bir şeyimde sen/sende ben sende kalmışlığımla her şeydim sen bende yarı yarıya sonsuzluk durgun buruk bir eylül beklemeye alışkın haziran gitmek eyleminin tüm zamanları gözü açık bir ölümdür uyku dinlenmiş bir yorgunluk tez canlı bir halsizlik seni sevmek biçim biçim biçimsizliğimiz muştulanır tek muştumuzdur ölüm yaralarım o an çocuklaşır mektupsuz şehirler eskir tadı biter çamurlu sokakların sisli sokaklarda arayışın aranır camlarda beti benzi atmış bir huysuzluk ve yalansız yaşamak için yalnızca kuşlara özenilir pencereyi açsam seni görmek korkusu (tek korkum) üşürüm üşümem demeden ansız bir yağmurun yangınlaşır ay ışığı mutlaka ağustosa bulanır ölüm öyle bir gelir ömür gelmez nedense çığlıklarıyla kuşların ayağa kalkarken acılar sakin akşamlar bir bir uğurlanır belki bir şiir yazılır gözyaşlarına karartma uygulanır ağır bombardımandadır yalınkat düşler rüyalı muammalar içimizde tortulaşır ızdırap çekmek zorunlaşır yoğunlaşır ölüm tek sansürüdür böyle aşkın gülümsemek tek kar aydınlığımızdır gittikçe arsızlaşır ayağa gelen fırsatı tepmektir ölüm de sabahlaşır bol güneşli bir gecede kalp yorulur ömrü şekillendiren birce aşk kalır kağan işçen |