Gözümden Sakındığım
akşam ille bana kırgın sarılar kirliyken üstelik
kırlangıçların telaşı bitti dışarıyı duyamıyorum üzgün kaldı bulutların toz rengi akşamüstleri üzerimde kahırlı istasyon zamanlarıyla atılıyorum ağlamaya yarınları yarınsız günlerimde caddelere bakmayı severdim güneşin yarısını okşadığı büyük binalara güleç annesinin ellerinden tutan kız çocuğunun esrik hüznü apartman önü parklarında ölümü öldüren ihtiyar bakışlar en ince ayrıntısına kadar ölçüsüzce severdim ötesiz kare kare adım adım kulaç kulaç gözümden sakındığım yalansızlık için terk ettim edeceğim yerli yerinde ve düzen içi iç yankılarını ansal tatların ve vardiyalı işçi kadar sade olmalıyım kuşkusuzlukla bakmak için denize kağan işçen |