Sonrasız İlk YağmurSonrasız İlk Yağmur soylu kahkahaların yorgunuyuz belki çağla ağacının güleç yeşilinde tutuk çocukluğumun taşlı yollarındaki grilerde aşılamayacak ekmek kırıntıları anısıyla ve sofrayı dizlerime çektiğimde aklımdaydın bulut uçlarına değen ilk karanlıkta da hâlâ saman rengi uzayıp giden yollarda kalbim seni hangi menzilsizliklerle anıyorum bilsen attığın her adımla çoğalıyor yalnızlığım çıktığım hiçbir balkondan gölgeni göremiyorum gözlerimi kapamaya cesaretim yok bu kabusta kapıldığım en ufak dalgınlıktan dönmeyebilirim öncesi alabildiğine bir ilkmevsim yağmuruydu ömür yangınlarımızın tenha ormanlığında kusursuz alacaya çalan ateş kırmızısı bir hüzünle sustuğumuz eski bir sokağı özlemenin marazlı burukluğuydu ve kış vakitli kapıları kimsenin çalmadığı loşluktan gözü dışarda çocuklar gibi kaçıp gelmeyebilirim Kağan İşçen |