sensizliğin ezberinde sessizlik ışıldarken suya vakitlerde gün mora çalar karanlığın gizli kuytularına akar boşluğum yürürüm/bir çocuğun acemiliğinde rüzgara bırakırım gecenin saçlarından uyuyan ğöğü değişen iklime kat kat yalnızlığı giymeye hazır yağmurun ellerindeki serçe sürgünüm yüzümde sızlanan baharın gurbetine...
seferinden dönen akşamlarda susan düşlere korkma Anne gül verecek değilim sırlanan dişlere deli tekne yüreğimde bütün yaşamadıklarım alıp başını gitmek isterken kendimi dikenlere de vuracak değilim ellerimde öfke aynalara vuran serüven ki ben gün usulca dağılırken geceye yaşananların ölgün kırmızısı ufka süzülen sevince bağladım güneşi
çünkü;
yılların inatçı ayazlarında buğulu izler ömrün içinde siyah yürür saçlara kaybetsem de yeşilleri sağanaklarda yollarda ceketsiz aşk eski bir şarkı sancısında ki dokunsam ölür dokunsam büyür bu yüzden kaç solgun yüze duyarsız kalır iyileşmez anlamsız korkular anıların ellerinde gezerken çağırmasana beni hüzün her yerde silüetine kilitlenir efkarım kimse bilmez uyurken avuçlarımda ay’ın hayatın yarısı olduğunu
yaşam tutuklu dilimde duraklarken konuşma sakın mezar uykularıma elbet güneşim oralarda da takvim bulur kendine ısıtır tenleri kuytularda gözleri çalıntı gülüşlerimle bir yarayla hep adını yazar aşk yığılır yalnızlık ve her gün nasıl kanatır canımı bilsen kimse bilmez vakitleri vurur hüzün
titreyen gölgelerde büyüttüm kendimi gövdesinde oturan bakışlarım telaş yansırken ışıklı evler sığınağıma sormam hiçbir şeyi içinde kavgalı hayatlar nehir düşüncelerime tükeniş ey kalabalık ölürsem siz olacağım kerdelerde
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ölgün kırmızı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ölgün kırmızı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
titreyen gölgelerde büyüttüm kendimi gövdesinde oturan bakışlarım telaş yansırken ışıklı evler sığınağıma sormam hiçbir şeyi içinde kavgalı hayatlar nehir düşüncelerime tükeniş ey kalabalık ölürsem siz olacağım kerdelerde
uzun bir aradan sonra hoş geldin şair şiirlerini okumak güzeldi, yeniden...
"yaşam tutuklu dilimde duraklarken konuşma sakın mezar uykularıma elbet güneşim oralarda da takvim bulur kendine ısıtır tenleri kuytularda gözleri çalıntı gülüşlerimle bir yarayla hep adını yazar aşk yığılır yalnızlık ve her gün nasıl kanatır canımı bilsen kimse bilmez vakitleri vurur hüzün"
bilmiyorum kaç kez daha gelip okuyacağım öylesine özlemişim ki şiirlerinizi
ki
öyle sustuklarımdı ve öylesine dolu dolu şiirdiki..
ölürsem siz olacağım
her anlamıyla güzeldi tebrik ederim