(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
..... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
..... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"kaçmam daha kendimi bulmak için yalnızlığa buz tutan karanlıklarda çığlık gölgeler halka halka eklendiğinde hayallerime gelgitleri su gibi beynimde uyuyan yosun"
"içime doldu dağ düşlerinde öfkeli serinlik takıldı ayaklarım yaşlı ağaçların intihar yankılarına saymadım kaç gün oldu ay teninde öldüğüm gövdemde bu sabah parçalar kesik kesik döküyorum kuşkulu yaprakları baharların üzerine esrarlı anıların küçük darbelerine kabuk bağlıyorum ve eğilerek öpüyorum yaşamı en soğuk yerinde"
Ay teninde ölen ruhum yıldızların terinde ıslandı yana yana... Kıyam/et diyordu sessiliğin haylaz gürültüsü... Yaşamı öptüğüm yerde ölümün koynuna secde ediyordu sorgularım...
... "hiçliğin tadını gece sorgularında dinliyorum dilimin tutukluluğuna buluta gizli günler değiyor geçiyor perde perde kalabalık duydukça fısıltılarını kulağımda çıkmıyor kuşların da sesleri silip süpürüyorlar varlığıma yakın izleri"
Ah! Varlığımın beni bana gösteren yansıması ... Aynalarımın kırıldığı yerde buldum kayıpkentin arka sokaklarında volta atan yanımı... Kuşların fısıltıları zikrin makamında büyütüyor çıplak ruhumu sessiz ama derin!...
...
"fırtına öncesi selamlaştık yine yanağımın sol yanında gamzeler sessizce güldü sinsice aldanışlarda durgunlaştım dans etti kalbimde gizli sızım çözülsün nefesler damarlarımdan"
Hadi kendim! Gizemin boynuna sarılalım ... Gamzelerimdeki çukurlar sızımın duvağına sarılıyor umut umut diye... Aldanışların kızıl alevinde kıvranırken yüreğim bir zerrenin kanadına takıldı şimdi benliğim...
buz tutan karanlıklarda çığlık gölgeler
halka halka eklendiğinde hayallerime
gelgitleri su gibi beynimde
uyuyan yosun"
kendimi bulmanın arefesinde keşfettim kıyametin cennet nefesini... Göğün toprağa rabıtasında yağarken dualarım sonsuzluğa beni benden çaldı yalnızlığın puslu perçemi... Kafa tutmaktı belki de şiirimin cesur saltanatındaki asil çığlık...
...
"içime doldu
dağ düşlerinde öfkeli serinlik
takıldı ayaklarım
yaşlı ağaçların intihar yankılarına
saymadım kaç gün oldu
ay teninde öldüğüm
gövdemde bu sabah parçalar
kesik kesik
döküyorum kuşkulu yaprakları
baharların üzerine
esrarlı anıların küçük darbelerine
kabuk bağlıyorum
ve eğilerek öpüyorum yaşamı
en soğuk yerinde"
Ay teninde ölen ruhum yıldızların terinde ıslandı yana yana... Kıyam/et diyordu sessiliğin haylaz gürültüsü... Yaşamı öptüğüm yerde ölümün koynuna secde ediyordu sorgularım...
...
"hiçliğin tadını
gece sorgularında dinliyorum
dilimin tutukluluğuna
buluta gizli günler değiyor
geçiyor perde perde
kalabalık
duydukça fısıltılarını kulağımda
çıkmıyor kuşların da sesleri
silip süpürüyorlar
varlığıma yakın izleri"
Ah! Varlığımın beni bana gösteren yansıması ... Aynalarımın kırıldığı yerde buldum kayıpkentin arka sokaklarında volta atan yanımı... Kuşların fısıltıları zikrin makamında büyütüyor çıplak ruhumu sessiz ama derin!...
...
"fırtına öncesi selamlaştık yine
yanağımın sol yanında gamzeler
sessizce güldü
sinsice aldanışlarda durgunlaştım
dans etti kalbimde gizli sızım
çözülsün nefesler
damarlarımdan"
Hadi kendim! Gizemin boynuna sarılalım ... Gamzelerimdeki çukurlar sızımın duvağına sarılıyor umut umut diye... Aldanışların kızıl alevinde kıvranırken yüreğim bir zerrenin kanadına takıldı şimdi benliğim...
...
"hazırlıksız yakalandığım suskunluklarda ölüyorum
oysa kayarken Annemin avuçlarında yüzüm
dönmek için gitmiştim kendime"
Şimdi annem kadar nemli, annem kadar ıslak dualarım yaşam! Kendim! Tut avuçlarımdaki alametin sırrından kimbilir!...
Kutladım şairi tüm yüreğimle...