Gerçeği Öğrenmeden Ölmeye
Gerçeği Öğrenmeden Ölmeye
gittin öldü zaman hangi kırlangıç kavuşmaya kanat çırpar bilsem özeneceğim kanadına... zamandı kibirlisi ayrılığın gerçeği öğrenmeden öldü hoyrat bir delirmedir sevmek gidişini beni anladığın an akıllanacak evleri sevmemek sokakları bir daha rahatsız etmeyeceğim... çocukluğum daha bir yalnızlaştı mavi neden göğün alın yazısıysa koyu kahve gözlerin de benim yeryüzüm gökyüzüm hayat sancım ama her yolun sonunda suretin hiçbir suretinse sen değilsin... karşımda toprağın ilk yağmur kokusu iğdiş edilmiş düş bulutlarına küs yeşeren her ümitte iğde kokulu sesimle seni çağıracağım bütün unutmalarıma unuturken yanımda ol istersen unut ama unutturma... aykırı bir dumanı tütendi gözyaşlarım uzak tepelerle ilgi neşelenerek mor uykulu gerçeği öğrendiğim an anlamıştım aslında sen gülünce iklimleri prova ederdi tanrı yüzünde bense sevdamla kış tipileri aldım üzerime damar kesiği gün sonu bulutlarıyla giderdin ölürdü zaman... Kağan İşçen |