GÖKYÜZÜNDEKİ ÖLÜLER
Çöker milyarlarcası üzerimize
Kararan geceyle parlayan yıldızlar; Gök kubbeyle ayrılır yolları Tükenir intihar eder içlerinden birkaçı.. Kayar çoğu evrenin kuzeyine doğru, Onlarla berabar yol alır gözlerimiz, Ve kaybolurken,ölür birimiz Yağmurlu,karlı kentlerin akşamında. Soruyorum birgün yeniden gelecekmi Aynı parıldayışla kayan yıldızlar? Onlarında varmıdır mezarlığı, -topraksız ve akrepsiz? Peki bizlerin,sizlerin,hayvanların, ve ağaçlar,ve dağ,taş Varmı muhteşem aydınlıkla,gözlerimizi Kamaştıracak mezarlığımız? Takım yıldızlar sararken etrafını gezegenin, Bir kaç düzenbaz boyadı onları siyaha; Ay zulme karşı boyun eğiyordu- Ve şimdi öldürüldü yeryüzünde insanlar, Kimse görmedi kurşunlayanları, Kayboldu gözden,eli silahlı caniler, Kaldırıldı cenazeleri kuşluk vaktinde, Sunuldular bereketsiz topraklara, Bir çoğu ağladı bu zulüm karşısında. Üzgünüm’ki alıp gidiyor başını yıldızlar, Ölüyor onlarla içlerimizden bağzıları, Akşam yakıyor tüm gökyüzü ışıklarını, Gölgesi beliriyor yolda yürüyenlerin, Biz uzaktan izlemekle yetiniriz onları, Sesini duyar yorgun kayalar aç kurtların, Sunar dağlar çağresiz bakışlarını, ateşböceklerine Onlarda yakar bedenlerini Taçlandırırlar dağın en zirvesini. Hepimiz ağlamışızdır,ölülerimizin ardından Dönüp sonkez bakmışızdır ardımızdan, Hatırlamışızdır kayan yıldızlarda, Ve şimdi her akşam görüyoruz onları, Çocuklarımız uzatırlar küçük parmak uçlarını, Dokunulması zor ışıklara doğru.. Şarabımızı yudumlarken,sarhoştur yüreklerimiz, Kaldırıp başımızı gökyüzüne bakarız Uzatırız çocuk heycanıyla ellerimizi, Ve okşarız ölülerimizi, Sarhoşluk uyuştursada beynimizi... DEVRİM DOKDERE Gökyüzündeki ölü kadınıma..... |