FİLİSTİN
Semavi bir emir düşmüş Bahtına
Kurak iklimler boyu uzanan bu coğrafyanın Nuh tufanından dan da önce Bu sebepten sınanır sabrın, Hüznün - her tonu- Maveraünnehir’den, Mezoptomya’ya Ulu orta Vurulur… Sakalına ustura değmemiş evlatları Taş tapınaklarının gölgelerinde , - şehirlerinin – Eli yüreğinde Hacer’in ; Koşar sokaklarını -bir uçtan bir uca- Tekrar tekra yeniden - telaş içinde- Meryem’in ise Aklına İsa gelir Koşup oynarken düştüğünde Yarasını Öpüp Geçti Deyişi gelir Annelerin Kucaklarında cansız bedenleri – yavrularının- Öpsen iyileşmez açmaz gözünü Düşer semadan Gözyaşları isa nın Sütten kesilmemiş cesetler ütüne Bir umudu yok Küskün , kırgın ,buruk, uzak – annelerin üstüne – Yıkılmıyor gökyüzü dağlar parçalanmıyor Arşı titreten feryatlara bir akis yok Semayı delip geçen yakarışlara yok Kapandı mı dua kapıları Yoksa makbul bir kul mu yok Evet.. Dünya Titrerdi elbette - Uhud gibi- Kızıldeniz yol verir,Tur dağı ayağa kalkardı Kabul olurdu duaları ümmettin Üzerinde tekbir Sıddık olsaydı Eğer . |