aşktan vazgeçtim
önce ellerin uzaklaştı
tanımıyordu ellerimi artık bir serçenin kırık kanatları gibi titrek parmakların dokunurken parmaklarıma sonra gözlerin yabancılaştı bir çift puslu bulut gibi kelebekler dondu kirpiklerinde gözsüzdüm sanki bana bakarken kimsesiz kaldı yüzüm gamzelerinde buz sarkıklarına değdikçe kimsin sen hadi aşktan vazgeçtim sevgin son nefesini veren çiçekti örseledik yüreğimizi kanatırcasına kanayan yerlerimizden dişledik birbirimizi uyuttuk kulaklarımızı dehlizlerinde kâh ıstırap kâh zehir aynı yerdeyiz birbirini boğan iki girdap galebe çaldı şirret düşlerimiz kendimizi anlamamızı bile güçleştiren aradık bir şeyleri hani ufkun kızıllığı sarhoşluğu mor dağların oysa koşulsuz sevdim seni istanbul kokan saçlarını ikindi güneşi gözlerini ah yine birbirine destek olsa ruhlarımız yorgun artık yürek atışları sarmaşık olsak düşlerde uyusak soluklarımızda kır menekşelerin ezgisi hadi uzat ellerini boşluk acıtıyor ellerimi gönül gençyılmaz |