Bizi...
Affedebilse tüm yaşananlar
Bizi Geri verilir mi zamandan çaldıklarımız… Aklıma salınan bir ipsin Duran kalbe atılan ilk tekme Çıksam içinden sarılabilirim O cennet kokan yârime… Dilimin ucundan ince bir kesik Bir notası eksik Oda sol’umda çalmıyor… Ölüm yoldaş ona… Tanrı onu savunuyor… İmkânsızlar denizinde karışan Bir rengim ona… Emanet sayılır bu kalp o doğacak Olana… Vasiyetimdir… İstemezse gömün beni ayaklarına… Sorun yok...dişlerime yeni Parmaklıklar taktırdım Ağzına almasın aşkı diye Yeniliyorum… Bir bir içimi... Ya dolu ağzın yada Çok havadar O yüzden kaçırdın yine… Uf’olduk Artık sürmezsin bizi Dudaklarına… Bütün hatlar sana uzanır Aklımdan geçerken bile Sana çarpılır O duygular Hissederim ki Uzanmış yine aşka Yasak meyveyi ısırır dudakların… Gözlerin bulut olduğu için Denizler bu denli mavi… Battığım anlar Kara bulutların bedduasıdır… Bana… Artık uzun bir yol var Aramızda… Sen uzaklığın alametisin Bacaklarıma… Sana kırıyorum yeniden Göğüs dümenimi… Alabora et kimse bulmasın bizi… Yaprakların sararmasında Gözlerimin de rolü var Bu denli yık(a)mış olamaz Koca bir insanı Kopardığın kökleri… Aşk her şeye rağmen affederdi Azda olsa… Kal’dı… Yürek gerekti Ardındaki mevsimleri silmeye… Ürkek kuşlar gibi uçtun Ve uçurtmaların kollarına takıldı Ellerim… Lakin Erir mumdan şekillenmiş geceler Sen unutturursun bana cenneti… Bir başkasının koynuna saklanmışken Ebe sayma beni... Unuttum de Varsayımların arasında Yok say beni… Yine senin etme beni… //Ersoy/ |