Resimler
Bir kadını saklar gibi
Resimler artık Soldukça gülün dikenleri Batıyor Bir denizin gözüne yürüyen Kıymık gibi Uçmak gibi unutmalar Uyuttun aşk denizinde Uçarken Uyuduk süzülerek… Bir erkeğin hayalleriyle Kadının bacak aralarında Saklanmaların Oyun olduğu o zamanlarda Yaşamayı bilmek gibi Bildiklerimizle ezildik Ezdin bizi… Sonu olmayan gitler neydi Nasıl gitmeyi öğrenirdi ayaklar Sevginin yapıştırdığı Parmakları çözen Neydi Nasıl itilirdi insan Meme uçlarından Çocuk olmamış mıydı? Hiçbir kadın… Adını bıraktın bir tek… Soyarak soy ‘ağacımızı… Ayrılığa yanmak nasıldı Yanarak ölmek Hani en kötüsüydü Yalan mıydı tüm o yazılanlar Nasıl silindi alnına Kazınan o zamanlar Terini siler gibi nasıl sildin Silinir miydi yaşanılanlar Yoksa Yaş değil miydi? Ağlanılanlar… Tövbe ettiğin ayrıklara Ayak mı kaldırmıştın Sözcükler bağlarken Dudaklarını Artık nasıl çakılırsın Aklıma Zihnim sana tutunurken Hiç mi övülmedi gururun Örüldüğünde ayrılıklar Mutlu muydun? Nasıl kalbin falına bakılırdı Alt üst edildiğinde de İncelenir miydi kaçıp gidenler Ters çevirsek bize de Çıkar mıydı beş vakte kadar Yolu insan olan sevgiler… Nasıl bakılırdı kalbe Kaldın kadındın Kaldırım ettin Ayaklara Aldığında kalbimin altındakileri… Hep bir gün diye bahsedilirdi Aşkı ünlü yapan birileriydi Hiç iki kişiye nasip değil miydi? Yani tanrının mıydı? Her kadın Yoksa kadına ait değil miydi? Aşk ve aşka ulaşmak… Neydi bir günü Sana benzetecek kadar Güneşi asılı tutan Gökyüzünde Yoksa hep mi sana benzetildi Bütün sevilen aynalar… Cidden bir öküz tutuyor muydu? Dünyayı Yoksa boynuz geçmiş miydi? Çoktan olmuş ve olacakları… Sen bir yoldan geçerken Nasıl ol’uyordu da yol bendim Ve sen topuklarınla bizi ezebiliyordun… Bir kalbe düşerken Alınmıyor muydu? Üç farklı şey mesela s.e.n Yada a.ş.k illa ıssız bir Adamı gerekti Üç odalı bir ev olmuyor muydu? Bizi buluşturacak… Buruştuk zamanla Atılan bir çöp kovasında Dışımızda ateşten sonra kalan bir İs rengi veda kokusuyla… Neden Hep erkek soldan kadın sağdan Yanaymış gibi Erkek dediğin solu kuvvetli Olur derdi nineler Neden sağ taraftan çıkıp giderdi O zaman tüm kadınlar… Her şey (S)Olsaydı keşke (S)ağa takılmış Sevgiden Yenmeseydi hiçbir aşk Tadı şeker gibi Ne sağa kayardı ne sola yürek… Eline ne versen kanardı Yürek Ele verilmeyecek tek şeydi Belki de bir erkeğe ait olan Yürek… Eline versen belki ürkerdi Korkuttun bütün Konan kuşları Habersiz Bitti sevmeler… Eller doldu el oldu gidenler… Artık nasır tutmuş Yürekler bir kez daha uzanmaz O ele O gitti artık kim ele kim gele… Öküz gibi bakarken Üzüldü mü gidenler Geçerken bahçeden bitti mi sevgiler Yıllandıkça mı arttı tadı Yoksa Dudakta mıydı gidenin Hala aşkı… Ölülerde ağlar mıydı? Kalbi sızladığında sevenin Yoksa kalp yetmezliğinden Can çekişir miydi? Ölenlerde Hiç yetmedi sevgiler Ne sana nede üçüncü şahıslara… Kimdi bir kadının beynine Leke edecek kadar seven Aşklar ulaşıyorsa eğer Düşüncelerin ardındaki Boşluğa Kuru sıkı basılan bu ayrılıklar Neden Nasıl vurulurdu bir kadın Üstünde aşk kelimeleri Altında simsiyah bir asfalt… Hep gece saklardı Üstünde ağırlık olanı Kolay seçilmez yüzü yaralı Ve çok uzağa gidemez Göğsü açık olan… Hep aklı kalır sayfa arası Çıplak kadın aralıklarında... Nasıl çekip gidilir Piyangosu tutmuş bir zengin gibi Umursamadan insanları Çekerek gidilir miydi? Karada da Yoksa deniz boşuna mı ağlıyor Geceleri o değil miydi? Okşadıkça kürekler Gözlerinden Yaşların akmasına izin veren… Nasıl tutulur sabahları Güneş kirpikleri yakmadan Başı öne kayarken Hiç mi ağır basmaz gözler Yaşlanırken Sevgililer… Nasıl koşulur sabaha Rüzgar açık aralıklarda saklanırken Hiç mi uçurtmalara benzemez İnsanlar Hep mi ayakları toprak sever Uçarken Ölmeyi bilmeyenler… İnsanlarda Kalplerde saklar mı? Aşkı bozulmasın diye Yoksa hiç Saklayamaz mı üst raflarda Biri gelir diye Yüzünün ayarından Anlaşıldığı kadar Ayar tutmaz mıdır insan Yoksa bir kez ayrılık Tüm devreleri yakar mı? Ne yaparsa yapsın Hep ikinci el midir Aşk Aşk borsasında Hep mi kaybeder insan İnsan neden Hiç bir şey götüremez Yanında... GİDERKEN (Se) |