Yaşayan şiir okulu = Kyrie

USTALIĞINIZA ve SANATINIZA

SAYGIM SEVGİM HER DAİM

şiir budur dedirten bir ses...ahenkli, lirik bir yürüyüş...ve üç hüzünlü kuş...
şiiri yüksek sesle okumaktan ve şairi tebrik etmekten başka ne gelir elden...

yine melankoli... geldi oturdu şiirin yüreğine...

İlk dizeden itibaren okuyucuyu merak içine atan ve ‘hay aksi, acaba hangi filmdi?’ dedirten bir söylemi kâğıda döküyor şair… Hangi filmdi?’yi soruyor okuyucu ama aynı zamanda da bir yandan dalıyor – acaba benim de oldu mu böyle, filmlerde kendimi herhangi bir karakterle özdeşleştirmelerim… Bu soru işaretlerini baştan sona canlı tutmayı biliyor şair.

Şiirin bölümleri arasında verilen tek dizelik ayrı bölümler – bölüm denilebilecek düzeyde etkili – gerçek anlamı ile şiiri sırtlıyor. Ve bu tek dizelik bölümlerin varlığı şiiri iki farklı katman şekline bürüyor. Bir yandan filmle ilişkilendirerek bir aşk hikâyesi anlatılırken diğer yandan da filmde geçen olaylar şiir boyunca biz okuyuculara yansıtılıyor ve yaşatılıyor.

‘…
kirpiğinin ucundan düştü düşerken uykun;
…’

Dizesi ile aslında filmi izlemesini istediği kişinin yarı uykulu bir hal içinde olduğunu bizlere gösteriyor. Ve öncesinde o kişi üzerinden kendini anlatıyor, filmdeki karakteri kendi üzerinden bizlere gösteriyor ve elbette filmi kafamızda tasvir ettiriyor.

‘seyret... o film bitmeli.’
‘uyuma... bak/ adam çok kararlı/ ya sen’
‘daldın... / ve film bitti.’

Yukarıda vermiş olduğum üç dizeye bakıldığında bile başarılı bir kurgu elimizde kalıyor. Ki bu elimizde kalan kurgu, şiirin içinden çıkarıp birleştirdiğimiz bölümler arasında. Aslında film senle var oluyor; tıpkı sen olmadan benim var olmamam gibi…

Aralara ufak dipnotları da ekleyerek - kimselerin dikkatini çekmeyen – okuyucuyu hüzün dolu yüreğinden yakalamayı başarıyor şair. Bunlar ne mi? Bakalım:

‘ayakkabılıktaki sepetin içine koyarsın hep
arayıp durma…’ (anahtarları)

‘…
ki sallansın temelinden
adı yalnızlık olan o çok mağrur apartman
…’ (belki de şairin kendi yaşantısı ile özdeşleştirdiği bir apartman)

Okuduktan sonra elimizde kalanlara bakacak olursak; oldukça başarılı bir kurgu - olaylar iç içe öyle güzel yedirilmiş ki şiirin bir bölümünü çıkarıp almak, şiirin eksilmesi anlamına geliyor. Aynı zamanda da şiirin içinden alınan bölümün, başlı başına bir şiir olabilecek omurgayı kendi içinde barındırması ile ‘kurgu oldukça güzel’ söylemimin ayakları yere basıyor.

‘…
bekliyorum
bekliyorum…/ o gün bugündür
uyumadım ben hâlâ.’

‘…
öldüler
öldüler... filmin sonunda.’

Dizelerinde geçen ikilemeler öyle güzel bir noktada tekrar ediliyor ki ‘ha, burası tam yerine oturmuş’ dedirtiyor okuyucuya.

‘öldüler
öldüler... filmin sonunda.
şimdi rüyanın meydanlarına göklerden yağan
yağmur değil/ ölü kanat tüyleri
sabah yanakların biraz ıslak olacak;

korkma.’

Şiirin finali, giriş - gelişmenin güzelliğini hem göz ardı edecek derecede güzel hem de giriş ve gelişmeyi daha da güzel gösterebilecek kalitede.

Tüm bu artıları içinde barındıran şiirinizi tebrik ederim Sevgili Jale Demirdöğen...

‘öksürüversen vicdanını yunup yıkayacak ak gıcık’

Şu dizede geçen ‘yıkayacak’, ‘ak’ ve ‘gıcık’ kelimelerinin birbiri arasında meydana gelen fazla bir ses benzemeleri mi var diye soramadan edemedim kendime…

"kapıyı öyle bir çarp
ki sallansın temelinden
adı yalnızlık olan o çok mağrur apartman
düzenbozanlığına bozulsun konu komşu"


evet kalk şimdi ve kapıyı aynen öyle çarp diyesi geliyor insanın...

casarete dokunmalı artık aşk!

sevgimle, hep.

uçmak için güç...
üç hüzünlü kuş vardı gülüşünde kadının
biri aşk/ biri ayrılık/ diğeri umut
öldüler
öldüler.

....
yine hazin son
yaz şair mutlu son


sevgimle tebrikler

gaza bas/ altı üstü beş...
pardon/ altı yüz kilometre/ ne yani çok mu;
bekliyorum
bekliyorum.../ o gün bugündür
uyumadım ben hâlâ.


kilometreler biraz daha uzak bana ...5000 falan..ama gözden damlaların akmasına yardım etti bu şiir...eliniz dert görmesin...

değdiği yeri çiziyor kalem...acıtmadan, ince bir sızı ile...


şiirinizin düştüğü her sayfa, ayrı bir dünyaya yolculuk bileti sevgili Jale,,,

ne kadar övgü dolu söz var ise inanın ki hakediyorsunuz...
yüzünüzdeki tebessüm bizlerin şiir memnuniyetindendir...bu da bizlere, ayrı bir mut...


tebriklerim,,,

beklemelerin düşüşleri, kanat katmış da özlem varıp konamamış omzuna

gecenin ortasından yırtmış hasreti, biraz ölü kokusu, biraz gül bahçesi gibi

çok olmuş gözlerini yollara dikeli... dikeli de... gülün dikenlerinde takılı kalmış umutların yiğidi

aldırma... kolay yazmak söylemek... ah o kor düşmüş yüreğin lal dudağında ne acılar süsler... sen yollarda yorgun düşmüş bekleyiş... dön geri yollar çıkmaz sokak...


yüreğine sağlık sevgili Jale, güzeldi... sarı bir hüzündü, tebrikler selamlarımla.

la havle vela.......

hadi ben yaşlandım da az karamsarlık lüksüm var...
sana nooluyo acaba bilmem....


şiir muhteşem amenna....

ama................

seni seviyorum cankız...

selam ile...AŞK daim olsun...c.g

kyrie... şiir

hep güçlü, hep anlamlı ve hep şiir

sevgiler çok sana, canım canım

seni okumak bir başka...

her okuyuşta bir başka alem...ve sen

kalemin kelamın hiç durmasın

Sevgim sonsuz

akıcı ve etkileyici dizeler,
bir filmin şiirsel olrak ana duygusu
yansımış dizelerinize..
keyifle okudum.

tebrikler, bu güzel dizeleri yazan yüreğe...

"ve öksüremiyorsun/ üç hüzünlü kuş
kanat çırpıyor gırtlağının son boğumunda"


en çok burasını sevdim..


harikaydı bu dizeler..



sonra biraz ağırlaşmıştım okurken ki bitime doğru yine tempo yükselince keyfim daha da yerine geldi..


"üç hüzünlü kuş vardı gülüşünde kadının
biri aşk/ biri ayrılık/ diğeri umut
öldüler"

biri aşk/ biri ayrılık/ diğeri umut
öldüler
öldüler... filmin sonunda.
...
sabah yanakların biraz ıslak olacak;
korkma.


Hüzünlü bir film geçti şiirinden Jale’cim…
Üç gülüşlü kuşlar gökyüzünü boyadı güne…
Farklı bir tarz, farklı bir tat yakaladım şiirde ironi ve hayali betimlemeyi canlandıran dizelerdi…

final ürperticiydi...
Tebriklerimle…
Sevgimle kal çokça...

öldüler
öldüler... filmin sonunda.
şimdi rüyanın meydanlarına göklerden yağan
yağmur değil/ ölü kanat tüyleri
sabah yanakların biraz ıslak olacak;

korkma.

bu gidisler galiba bizde olecegiz sevgili sair...

yurekten kutladim

saygi ile kardes yuregimize

üç hüzünlü kuş vardı gülüşünde kadının
biri aşk/ biri ayrılık/ diğeri umut
öldüler

mükemmel dizeler
mükemmel anlatım
usta kaleme ne denirki
umutlar eksik olmasın
Saygılar, sevgiler çokca

Bu kalem büyük yankı uyandıracak Türk Edebiyatında....
bugünün tarihini yazın.
bu sözümünde.
şairin şiiri kusursuzdu.
saygılarımla.

Liberty_44 tarafından 8/3/2007 2:52:10 PM zamanında düzenlenmiştir.

Ne demeli bilinmez. Harika demek yetersiz kalıyor sizim şiirlerinize. Hep başka yerlere gidiyorum, burda kalamıyorum. Şiir şairane, şair şiirin ta kendisi. Beğenim sonsuz. Sevgimle...

her şiiriniz ayrı bir duygu yaşatıyor ayrı bir tat veriyor.
gönülden tebrik ederim sizi şairem .

çok çok güzel sevgili kalem dostum .
yüreğine sağlık, kalemin hiç susmasın
sevgimle..

adam caydı kararından son anda
uçmak için güç...
üç hüzünlü kuş vardı gülüşünde kadının
biri aşk/ biri ayrılık/ diğeri umut
öldüler
öldüler... filmin sonunda.
şimdi rüyanın meydanlarına göklerden yağan
yağmur değil/ ölü kanat tüyleri
sabah yanakların biraz ıslak olacak;

korkma.


..
tebrikler ..
..

Güzel dizelerinizi kutlarım.RABATLI

"üç hüzünlü kuş vardı gülüşünde kadının
biri aşk/ biri ayrılık/ diğeri umut"

üzerinde çok konuştuğumu üç kavramı tek kavrama indirmişsiniz: hüzün. o hüzün ki yaşamın değişmeyen yoldaşı...

sizin şiirlerinizi okumak büyük bir zevk.

yürekten kutlarım.