salıncağın kızıben de artık o romanın bir kahramanı bir tutunamayanım zira ipsiz salıncak haftanın o tek günü kurulur halk ağzında sen de bilirsin salı sallanır derler yer... ayaklarının, ayaklarımın altında titrer neden salıya salıncak diyenlere sor ben gülüşünden ötesini bilmem gülüşün ağır. gülüşün hafif. gülüşün her dem sağır... sağır salılar salıncağı bu ipsiz işsizim evet epeydir yazmıyorum geziyor tozuyor tozla dolduruyor genzimi benzim parlıyormuş halk ağzını bilirsin aşk adamın gözlerini parlatır derler fer... avuçlarının, avuçlarımın içi nem neden aslıya uslu diyenlere sor ben ölüşümden ötesini bilmem adımların hafifmiş öyle söyledi şair adımlarına ölüm yakıştırdı sen yürüdükçe ben öldüm diye mi toprak dedi deniz dedi demediğini bırakmadı yakamı hiç bırakmadı bırakacak ip yoktu ki salı sallanıyordu zaten şer... topuklarının, topuklarımın altı kum neden kereme verem diyenlere sor ben soluğundan ötesini bilmem gözlerin uzak. gözlerin yakın. gözlerin muamma mamafih zorun. salının. salıncağın kızıyım tutunamayanım. ki inatçıyım. dokunmayanım dokumayanım ipliklerden uzağım. bit pazarlarında eski kilim. halk ağzını bilirsin bir bit yeniği bu iş derler ser... o başındaki ağrı. o kalbimdeki sanrı. Tanrım neden? kaderden anlamam kederime sor ben sabrı öğrenme kurslarındayım. işim ağır. sana bir şiir yazdım. gülüşün gibi sağır gözlerini çağır. halk ağzında. bilirim. salı sallanır. JD |