Yağ Reçel Mandalina ve Ekmek
Yağ Reçel Mandalina ve Ekmek
günün ucunda su tomurcuğu gözlerimin alabildiğinde kısa bir külleşmişliği acılarımın kirpiklerime dokununca imkansızlık karardığı gelirdi denizin dışarıdan korkunca içerisi sönerdi kırmızısı yanmış perdelerin kaçak ışıklara saplardım umutlarımı yorgun argın belki saçma sapan darmadağınık yüreğim çarçabuk bitiverirse ceviz ağacının altındaki göğe bakarken elcağızlarına tutuşturduğum kağıtlara sarılı hayatı düşünürdük hayatın en iç taraflarında belki karpitlerdim gözlerimin yağını seni arayınca bütün aramalarım sarsıcı sarsak sırtlan ağızlı bir üşüme başlardı bakışlarımda bakış sandığın ölüşlerimin günün ucundaydı günden kalan gün sandığın ne varsa bu gün artıklarını toplamakta yağ reçel mandalina ve ekmek altta mor terlik üstte lastikli pazen pijama çok çiçekli ayağı çamura alışkın bolca fakirhane bilekleri ince intihara uygun okul saatlerinde kapandı ve gözlerin ve karşıdan karşıya geçerken yüreğimin kulağına seslenişin kaldı tavanda üç gün üç gece... Kağan İşçen |