Alın Yazım Yürüyorum Seni
Alın Yazım Yürüyorum Seni
çok yazdım alnımın akına akışını arabesk sokaklarımızın şehirlerimizin içimden geçişini dertli dumanıyla sokakların ilk serin karanlıkların alın yazım yürüyorum seni... üstümüze musallat olunca azgın konuşmaların tumturaklı yalın yabancılığı kesik atar damarlar gibi küstahlaşır yalnızlığın sararmış fotoğrafları alnı açık bir geçmişin floransanlı mutlu gecesinde alın yazım anıyorum seni... ve ben şimdi ne desem uykuya düşkün bir sonla yitip gidecektir hayat gırtlakları yırtıktır çınar ağaçlarının dürüst ölümlerin düşüşünde müsveddesi bile direnir gökkuşağının hevesi kursağında kalanadek... kaç gün baktın özlemlerimize bilmiyorum ve nasıl gittin incir ağacının köklerine şimdi ne zaman bir sabah bahçesine baksam ağlar gülüşün alnımın çizgilerinde alın yazım özlüyorum seni... düşünsen ah bir incir sütü nakışlım faşizm gördü insanlık zulumler oğlu zulümler ve majestelerinin muhalefetinde iki gevrek dize harfleri rötuşlu bir gazete sansürü ağırlığınca korkak yaban saçlarındaki doğaya yasakçı yasak kahkahası sersem bir kendini bilmezlik bu sereserpe soyundukça ruhlarımız kısa ve kurgulu yalanlarımızda... ah ne sevme biçimleri ah ne repertuarı bol iç çekmeler yazıyorum bilsen alnımın akına akışını düşlerimizin ve düşüncelerimizin alın yazım söylüyorum seni... geçtiğin yollar alın çizgilerim yaşlanıyorum uzağıma düştükçe adımlayışın sensizliğimden arta kalanımı incir ağacının tozlu yapraklarını zamanı yok sayan yokluğunu... Kağan İşçen |
Ancak hiç yorum almaması bizi kedere gark etti.
Tebriklerimi ve güzel şiirlerin devamı için başarı dileklerimi sunuyorum.