DAĞÇİÇEĞİM
Çiçekler polenleri ile örterken damlacıklarla yere süzülür
Rengarenk boyanmış tonların her rengi kalırdı üstümüz de… Bir birimizin gözlerine bakıp gülüşürdük.. Yağmur yerini güneşe bıraktığında yedi çeşit renk ahenkli bir şekilde hilal gibi bizi kuşatır, Sen ve ben renk seçmelerde adeta birbirimizle yarışırdık... O renk senin bu renk benim der tatlı bir rekabete girerdik. Rengine talip olduğumda, Sen dudak büker,masum bir çocuk gibi gözlerin dolardı... Hüzün çökerdi yüreğime baktıkça o haline. Günün sabahları soğuk üşütüyor, Dağ çiçekleri eskisi gibi açmıyor gidişine küskün Yağmurlar yağmıyor üstüme Yedi renk rengarenk kuşaklarda yok tıpkı sen gibi Rüzgâr yerini fırtınaya bırakmış kasıp kavuruyor içimi, Körfezin ışıltıları da yok... Tıpkı gözlerim gibi matlaşmış, Ağlamak istesem de ağlayamıyorum artık İçin için kanıyor yüreğim yokluğuna Ve hala sen gelmiyorsun dağ çiçeğim… Ve sen hala gelmiyorsun. Tıpkı gözlerim gibi matlaşmış, Ağlamak istesem de ağlayamıyorum artık İçin için kanıyor yüreğim yokluğuna Ve hala sen gelmiyorsun dağ çiçeğim… Ve sen hala gelmiyorsun. Dağ çiçeğim Dağ çiçeğim benim... |
Dağ çiçekleri eskisi gibi açmıyor gidişine küskün
Yağmurlar yağmıyor üstüme
Yedi renk rengarenk kuşaklarda yok tıpkı sen gibi
Rüzgâr yerini fırtınaya bırakmış kasıp kavuruyor içimi,
Körfezin ışıltıları da yok...
Tıpkı gözlerim gibi matlaşmış,
Ağlamak istesem de ağlayamıyorum artık
İçin için kanıyor yüreğim yokluğuna
Ve hala sen gelmiyorsun dağ çiçeğim…
Ve sen hala gelmiyorsun.
yazan yürek dert görmesin güzel şiirinizi kutlarım saygılar...